Türkiye’nin Bu Hoşgörüsü Tüm Dünyaya Örnek Olmalıdır

Tüm dünyada Müslüman karşıtlığı artarak devam ederken, barış ve huzura acilen ihtiyaç duyulduğu bir dönemde Türkiye’nin farklı dinlere saygı ve hoşgörüsü tüm dünyaya örnek olmalıdır.

Tüm dünyada Müslüman karşıtlığı artmaya devam ederken, Müslüman bir ülkenin Cumhurbaşkanı, yapımını da desteklediği ve tüm aşamalarını titizlikle takip ettiği Süryani Ortodoks Kilisesi’nin açılışını yapıyor. Burası Türkiye. İşte sizlerin de anlayacağı üzere farklı dinlere saygı ve hoşgörü sözle değil, pratikte uygulamayla bu şekildedir.

Gelelim bizlerin Batı Trakya Türk toplumu olarak yıllardır verdiğimiz Müftülük, Vakıf İdareleri ve Eğitim sorunlarımızın mücadelesine. Ülkemiz Yunanistan, Batı Trakya’da bir yandan minarelerin boyunun kaç metre olduğu ile uğraşırken, diğer yandan yasalaştırdığı sözde “240 imam yasası” ile camilere atadığı din görevlileriyle azınlığın dini inanç ve değerlerine müdahale etmeye devam ediyor. Keza Azınlık eğitiminde var olan sorunlar giderek karmaşık bir hal alıyor. Son örneği İskeçe’deki Azınlık Ortaokul ve Lisesindeki vardiyalı eğitim uygulaması. Bir yandan seçim öncesi sorun çözüldü dediler, diğer yandan sorun daha da karmaşık bir hal almışa benziyor.

Netice itibariyle eğer bir ülke içinde barındırdığı değişik din ve ırka mensup toplulukların sorunlarını çözmek istiyorsa sözde değil, aynen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Süryani cemaatine ait Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin açılışını ve daha birçok benzeri hizmetleri sunması iyi bir örnek olarak görülebilir.

Bu vesileyle Cumhuriyetin 100’üncü yılında bir ilk gerçekleşti ve İstanbul’da bir Süryani kilisesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’n katılımı ile açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmasında, “Balkanlar ve Batı Trakya’daki kardeşlerimize yönelik ayrımcılık artarak devam etse de biz farklı inanç guruplarına karşı asla böyle bir yola tevessül etmedik, edilmesine de izin vermedik.” İfadelerini kullandı ve şunları dile getirdi:

“Balkanlar ve Batı Trakya’daki kardeşlerimize yönelik ayrımcılık artarak devam etse de biz farklı inanç guruplarına karşı asla böyle bir yola tevessül etmedik, edilmesine de izin vermedik.”

“Bugün açılışını yaptığımız Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin Süryani cemaatine hayırlı, uğurlu olmasını diliyor; hoşgörü ve barışın timsali olan İstanbul’umuza kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Cumhuriyet tarihinde inşa edilen ilk kilise olan Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi, 2002’den beri din ve inanç özgürlüğü alanında hayata geçirdiğimiz reform niteliğindeki birçok çalışmadan sadece birisidir.

Yasal değişikliklerle cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinebilmelerine ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunabilmelerine imkân sağladık.

Taşınmaz malların vakıf adına tescili için gereken bakanlar kurulu izni şartını kaldırdık.

Daha önce el konulmuş cemaat vakıf mallarının iadesini, üçüncü şahıslara geçenlerin ise bedelinin ödenmesini temin ettik.

Bugüne kadar 113’ü Süryani cemaati olmak üzere toplam 1.084 taşınmazın cemaat vakıfları adına tescili tamamlandı.

Ayrıca dinî azınlıklara ait ibadethanelerin restorasyonunu ve inşasını da ihmal etmiyoruz.

Vakıflar Meclisine azınlık temsilcisinin seçilmesiyle bütün vakıflar, sorunlarını devletimizin en üst kademesine kolayca iletme imkânı buldu.

Balkanlar ve Batı Trakya’daki kardeşlerimize yönelik ayrımcılık artarak devam etse de biz farklı inanç guruplarına karşı asla böyle bir yola tevessül etmedik, edilmesine de izin vermedik.

Sultan Fatih’in bizlere mirası olan bu kucaklayıcı tavrımızı eğitim başta olmak üzere her alanda muhafaza ediyoruz.

Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bundan sonra da her türlü ihtiyacında vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğim.”