“Trabzon’daki Yunan Konsolosluğu Yeniden Açılsın”

Dünya Pontus Helenizmi Konseyi “Trabzon’daki Yunan Konsolosluğunun yeniden açılması” nı talep ediyor.

Dünya Pontus Helenizmi Konseyi (PASPE), Yunanistan’daki siyasi oluşumların liderleri ve medyaya gönderdiği mektupta, seçimler ve Gümülcine’deki Türkiye Başkonsolosluğu ile ilgili son günlerde yaşananları değerlendiriyor.

Mektupta, “Türkiye’de yaşayan Pontus asıllılar nelerle karşı karşıya olduklarını göz önünde bulundurarak, Yunan Hükümetlerine, (Türk Konsolosluğunun (Gümülcine) işleyişi ve rolüne karşıt olarak) Trabzon’daki Yunan Konsolosluğunun yeniden açılmasını talep etmelerini öneriyoruz.” İfadelerine yer veriliyor.

Mektubun tamamında şu ifadeler yer alıyor:

Dünya Pontus Helenizmi Konseyi: “Trabzon’daki Yunan Konsolosluğunun yeniden açılması”

“SİRİZA yetkilileri tarafından aktarılanları ilgiyle takip ediyoruz. Gümülcine’deki Türk Başkonsolosluğu’nun SİRİZA milletvekili seçiminde yer karışmasına ilişkin Rodop’ta ve basının yanı sıra çatışma Nea Dimokratia – SİRİZA arasında bu güne kadar devam ediyor.

Çünkü bölgede bulunan binlerce yıldır yerli Trakyalı soydaşlarımızın yanı sıra, SSCB ülkelerinden gelen yeni göçmen soydaşlarımız da bölgeye yerleşmiş ve otuz yıldır yaşıyorlar ve kendi bölgelerinde olup bitenler onlar için de benzer olumlu ya da olumsuz bir etki yaratıyorsa, şunu belirtmek isteriz.

SİRİZA adaylarının son açıklamaları, ilgili videolar, fotoğraflar, yayınlar vb. Yaklaşımı ve konuyu araçsallaştırma girişimi, ülkemizde bir önceki seçimlerde muhtemelen Türk Başkonsolosluğu’nun yeniden müdahil olduğu sonucuna varıyoruz.

On yıllardır ve bizler, Yunan devletinin hatalarından, ihmallerinden ve bazen hoşgörüsünden yararlanarak Türk Konsolosluğu ve adamlarının Trakya (Batı) bölgesindeki rolü hakkında zaman boyunca ve 1980’lerin başına kadar ilgili raporlar sunduk. Çeşitli yol ve araçlarla, dini, mali, eğitimsel, ticari ve bazen de tehdit edici vb. Trakya’nın (Batı) (kendilerini Pomaklar, Romanlar ve Türksoylu olarak tanımlayan) Yunanlı Müslüman vatandaşlarına keyfi bir şekilde tek millet, tek din, ortak bir Türkçe dil aşılamak için Ankara’nın emellerine ve çıkarlarına hizmet edecek şekilde kullanmaktır.

Biz, başta medya olmak üzere gün ışığına çıkan taraflar arasında neler olup bittiğini bu mektubumuzla yorumlamaktan kaçınacağız. Çünkü Yunan Parlamentosundaki partilerin siyasi ve iletişimsel olarak meseleyi nasıl yönetecekleri, ki bu da bizim ve hemşehrilerimiz tarafından kesin olarak değerlendirilmektedir, onların liderlikleri ve yetkili organları tarafından belirlenmektedir.

Ama SİRİZA partisi yöneticilerinin daha önceki açıklamalarını unutamayız. Ait oldukları ve bizi doğrudan ilgilendiren siyasi yapının değil, kendi kişisel görüşlerini ifade ettiklerine inanıyoruz. İzmir sahilinde Küçük Asya ve Pontus Yunanlıları tarafından yaşananların bir “KARGAŞA” olduğunu (tarih profesörü ve ardından milletvekili Marias Repoussi tarafından yazıldığı gibi), Türklerin bıçağından kurtarma girişimlerinde zoraki kaçışın olmadığını ve 1914-1922 döneminde Pontuslu Rumların aleyhine yaşananların “SOYKIRIM” değil, “ETNİK TEMİZLİK” olduğunu (Milletvekili ve ardından Milli Eğitim Bakanı Sayın Nikos Fili’nin yazdığı gibi), konuyla ilgili her türlü güncel açıklama ve niyet konusunda bizi temkinli kılıyor.

Ancak 35 yıldır Yunanistan Parlamentosu’ndaki tüm siyasi liderlerin ve partilerin dikkatine sunduğumuz ve aynı zamanda Avrupa Parlamentosu’na da sunduğumuz “TÜRKİYE’DEN NEYİ TALEP EDİYORUZ” başlıklı önerilerin ve ne yazık ki bugüne kadar olumlu olmasına rağmen, zaman zaman beyanlar onlar tarafından kabul edilmedi, zamanında ve Ulusal olarak yararlı olduğuna inanıyoruz ve bu nedenle tekrar dikkatinize sunuyoruz.

Bu taleplerimiz çerçevesinde, diğer şeylerin yanı sıra, Türkiye’de yaşayan Pontus asıllılar nelerle karşı karşıya olduklarını göz önünde bulundurarak, Yunan Hükümetlerine, (Türk Konsolosluğunun işleyişi ve rolüne karşıt olarak) Trabzon’daki Yunan Konsolosluğunun yeniden açılmasını talep etmelerini öneriyoruz.

Atalarının uğradığı Soykırım’dan ve dinleri nedeniyle kendilerini dışlayan Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından 100 yıl sonra, Pontus yörelerindeki tarihi vatanımızda kalmışlar ve bugün ulusal kimliklerini arıyorlar ve kendileriyle iletişime geçtiğimizde bize “BİZ SİZDENİZ, NEDEN BİZİ BIRAKIP GİTTİNİZ”? diye soruyorlar.

Son olarak, tarihin hatırına, Dedeağaç’tan siyasi analist ve sosyolog Michalis Charalambidis’in 35 yıl önce Trakya için sunduğu ve Avrupa Parlamenterleri tarafından kabul edilen teklif hakkındaki açıklamasını da yeniden yayınlıyoruz. Maalesef çeşitli nedenlerle bunların uygulanması Yunan Parlamentosu tarafından teşvik edilmedi.

Bugün Trakya’da yaşananlar vesilesiyle yazıyoruz.

-Trakya’da (Batı) yeni şehir Romania’yı kurma planını kim, kim ve neden iptal etti ve bugün neden restore etmiyorlar sorusunu sormadan Trakya’dan bahsetmek, siyaset öncesi veya ikiyüzlü bir aşamadasınız demektir.

Önerilerimizi kabul etmeniz durumunda, benzer duyuruları ve ardından bunların uygulanmasına yönelik faaliyetleri sürdürmek üzere, sizinle görüşmek ve görüşlerimizi ayrıntılı olarak sunmak için emrinize amade olduğumuzu bildiririz.”

PA.S.P.E. vatansever selamlarla

Stefanos Tanimanidis

Panhelenik Pontus Dernekleri Federasyonu Onursal Başkanı”.

Kaynak : birlikgazetesi.org
Kaynak Sayfa : https://birlikgazetesi.org/trabzondaki-yunan-konsoloslugu-yeniden-acilsin/

beservis.com

Hakkında admin

Ayrıca Kontrol Edin

Sloga’nın efsane futbolcusu Adnan Zekir vefat etti

Kuzey Makedonya’nın en köklü kulüpleri arasında yer alan Sloga takımının eski başarılı futbolcularından biri olan …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir