Yeni Seçilen Hristodulidis Yeni Bir Hamle Başlattı

Güney Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Nikos Hristodulidis Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yeni bir hamle başlattı.

Güney Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Nikos Hristodulidis’in, hem Avrupa Birliği’ni hem de uluslararası faktörü, önerileriyle Kıbrıs sorununa dahil olan herkes için karşılıklı yarar sağlanabileceğine ve aynı zamanda yolun çözümlenebileceğine ikna etmek için bir çaba başlattığı ileri sürülüyor.

Nikos Hristodulidis’in Cumhurbaşkanlığı görevini devralmasının ardından Ulusal Konsey’in ilk oturumu üç buçuk saat sürdü. Ulusal Konsey’in 30 Mart’taki son oturumunda, Cumhurbaşkanı Hristodulidis, karşılıklı yarar sağlayan bir alışveriş yoluyla, Kıbrıs sorunuyla ilgili çabaların yeniden başlatılabileceğini kaydetti.

Görüşme kapsamında, Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in bir Milli Güvenlik Kurulu kurma niyeti hakkında da parti liderlerine bilgi verildiği belirtiliyor.

Ulusal Konseyin toplantısı, ağırlıklı olarak Rum Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz günlerde Brüksel’de gerçekleştirdiği temasların yanı sıra Rosemary DiCarlo’nun ziyaretinin sonuçları, Yunan-Türk meselesi ve Atina’nın Türkiye’nin adaylığına verdiği destek konusunun ele alındığı belirtiliyor.

Güney Kıbrıs Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimpiotis, oturumun sona ermesinin ardından yaptığı açıklamalarda, bunun yapıcı bir görüşme olduğunu ve Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in kendisine gelen soruları ayrıntılı, net ve eksiksiz yanıtladığını belirtti.

Sözcü Konstantinos Letimpiotis, “Şu anda, büyük ulusal sorunumuzda açıkça bir araya gelmemiz gereken zaman. Cumhurbaşkanı, BM çerçevesinde her zaman destekleyici olan AB’nin daha aktif katılımına yönelik bu önerinin hepimiz tarafından desteklenmesi ve taraflar için karşılıklı yarar sağlayan bir duruma ulaşılmasının mümkün hale gelmesi için tüm siyasi güçlerden ve tüm taraflardan Kıbrıs sorununun çözümünde çabalarını güçlendirmelerini istedi. Şu anda önemli olan, Kıbrıs sorununun çözümünün hepimizin çıkarına olduğunu, Kıbrıslı Türk soydaşlarımıza hem de AB aracılığıyla Türkiye’ye bu mesajı geçirmektir. Kıbrıs Hükümeti’nin önceliği de budur.” İfadelerini kullandı.

Sırasıyla siyasi liderler şunları söyledi:

Oturumdan da anlaşılacağı üzere, adanın Yunan tarafındaki tüm siyasi güçleri kendi fikirlerini gündeme getirmiş olsalar da, Cumhurbaşkanı’nın Avrupa Birliği’nin Kıbrıs sorunundaki müzakereleri yeniden başlatma çabalarına daha aktif katılımına yönelik girişiminde endişelerini ve kaygılarını dile getirirken memnuniyetle karşılıyor gibi görünüyor.

Nikos Anastasiadis, AB’nin müdahil olmasının diyaloğu yeniden başlatmak için gösterilen çabalara başka bir boyut ve motivasyon sağlayabileceği görüşünü ifade etti.

DİSİ partisinin yeni seçilen başkanı Annita Dimitriu, her türlü gelişmeye toplu olarak göğüs gerilmesi gerektiğini vurguladı. “Sorumlu, ciddi ve yapıcı olacağız ve hedefimiz çıkmaza son vermek. DİSİ, AB’nin daha aktif rolüne katılıyor ve elimizden geldiğince takviye güç olarak hareket edeceğiz ve her türlü diplomatik yoldan faydalanmamız gerekiyor” dedi.

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, Kıbrıs sorunu konusundaki durumu umutsuz olarak nitelendirdi, “çünkü uluslararası faktör tarafından ortak sorumlu olarak kabul edilen AB tarafı ile şimdiye kadar var olan en uzun çıkmaza sahibiz” ifadelerini kullandı.

Son olarak koalisyon destek partisinden Nikolas Papadopulos, AB’nin çıkmaza son verme çabasında olumlu çalışabileceğini söyleyerek Cumhurbaşkanı’nın girişimini memnuniyetle karşıladı.

DİKO başkanı, tartışmanın diğer yönünün Türk taktiklerinin ele alınmasıyla ilgili olduğunu belirtti.

Görüşme sonrası Güney Kıbrıs ve Yunanistan’da bazı çevrelerce yapılan yorumlarda, Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in siyasi liderlere verdiği bilgilere şu yorumlar yapılıyor:

Öncelikle Güney Kıbrıs, Avrupa-Türkiye ilişkilerine ilişkin ve Türkiye’nin yararını göreceği özel çıkarı olan konuları tartışmaya hazır olduğu anlaşılıyor. Bu konular şöyle sıralanıyor.

İlk olarak Avrupa fonları, gümrük birliğinin yükseltilmesi, PESCO ve EDA’ya katılım, göç, hava bağlantıları, müzakere fonlarının çözülmesi ve diğerleri.

İkinci olarak, yukarıdakilerin önünü açmak için Türkiye bir yandan müzakere masasına dönmeli ve diğer yandan Güney Kıbrıs Cumhuriyeti’ne Türk limanlarına ambargoyu kaldırarak Güney Kıbrıs gemileri için bir liman açabilir.

Üçüncüsü, Rum tarafının, ilgili taraflara sağlayacağı yararın yanı sıra, Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne yaklaştırarak Batı’nın (AB-NATO) da bundan kazanacağına inanıyor. Şu an Türkiye gittikçe Rusya’ya doğru daha da yakınlaşıyor.

Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in Ulusal Konsey’e verdiği bilgilere göre, hem Avrupa kurumları düzeyinde hem de BM Genel Sekreteri açısından, AB’nin daha aktif katılımına olumlu bir yanıt verilmiş gibi görünüyor. Piyasaların toparlanması için Türkiye’nin çıkarları olması gerektiğine inanan Charles Michel’in de olumlu yönde fikir beyan ettiği belirtiliyor. BM Genel Sekreteri’nin yaklaşımı da olumlu, ancak Mayıs ayında yapılacak Türkiye seçimlerinden sonra kendi açılarından hamleler yapılabileceğini açıklıyor.

beservis.com

Hakkında admin

Ayrıca Kontrol Edin

Sloga’nın efsane futbolcusu Adnan Zekir vefat etti

Kuzey Makedonya’nın en köklü kulüpleri arasında yer alan Sloga takımının eski başarılı futbolcularından biri olan …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir