TikTok’tan yapılan yazılı açıklamada, dijital içeriğin yapay zekayla üretildiğinin farkında olmayan kullanıcıların yanlış yönlendirilmesini önlemek amacıyla, uygulamanın kendi bünyesinde kullanıma sunduğu filtrelerdeki gibi platforma yüklenen içeriğin de etiketleneceği bildirildi.

Açıklamada, platforma yüklenen fotoğraf ve video içeriğine meta veri iliştirilerek yapay zekayla üretildiği saptanan içeriklerin etiketleneceği ve gelecekte ses dosyalarının da bu amaçla taranacağı kaydedildi.

Böylelikle TikTok’un yapay zeka içeriğini etiketleyen ilk video paylaşım platformu olduğu vurgulanan açıklamada, Adobe, Arm, Intel, Microsoft ve Truepic firmalarının işbirliğiyle oluşturulan İçerik Kanıtlama ve Orijinallik Koalisyonunun (C2PA) “içerik kimlik bilgileri” teknolojisini kullanacağı belirtildi.

“Yapay Zeka Alanında Ortaklık (PAI)” adlı sivil toplum kuruluşunun Yapay Zeka ve Medya Entegrasyonu Başkanı Claire Leibowicz, filigran tekniklerine kıyasla “içerik kimlik bilgileri” teknolojisinin şeffaflığa daha çok katkı sağladığı değerlendirmesinde bulundu.

TikTok uygulama kullanım koşulları, bir yılı aşkın süredir kullanıcılarının platforma yüklediği gerçekçi yapay zeka içeriklerinin etiketlenmesini gerektiriyordu.

Geçen yıl yapılan açıklamalarda Meta, yapay zeka araçları tarafından üretilen görsellerin, gelecekteki sürümlerde ise video ve seslerin tanımlanmasını kolaylaştıracak teknik standartların belirlenmesi için sektör ortaklarıyla çalıştığını, Google da YouTube ve diğer platformlarına yapay zeka etiketlerinin ekleneceğini duyurmuştu.

Parlamentonun internet sitesinde, cezaevindeki mahkumların seferberliğe dahil edilmesine ilişkin yasa tasarısının kabul edildiği belirtildi.

Parlamento milletvekili Oleksiy Gonçarenko, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, söz konusu yasanın 279 oyla kabul edildiğini, böylece bazı kategorideki mahkumların Ukrayna silahlı kuvvetlerine alınacağını aktardı.

Kendisinin söz konusu yasanın yazarlarından olduğuna işaret eden Gonçarenko, “Uzun zamandır hafif suçlardan hüküm giymiş mahkumların vatanlarını savunma hakkına sahip olmaları gerektiğini savunan ilgili yasa tasarısını tescil ettirmiştim. Mahkumlara eğer isterlerse savaşma fırsatı vermeliyiz.” ifadelerini kullandı.

Gonçarenko, kasıtlı cinayet, tecavüz, cinsel şiddet ve ulusal güvenliğe karşı suçlardan hüküm giyenlerin seferberliğe dahil edilmeyeceği bilgisini paylaştı.

İktidardaki “Halkın Hizmetkarı” Partisi Parlamento Grup Başkanı David Arahamiya da yaptığı açıklamada, 15-20 bin mahkumun seferberliğe dahil edilebileceğini belirterek, “Bunlardan kaçının sözleşmeyi imzalayacağını bilmiyoruz, çünkü bu, tarafların anlaşmasıyla gerçekleşecek. Birkaç bin kişi olacağını tahmin ediyoruz.” ifadesine yer verdi.

Arahamiya, mahkumların mahkeme kararından sonra seferberliğe dahil edilebileceğini aktardı.

Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi’nin, Suudi Arabistanlı mevkidaşı Faysal bin Ferhan’la telefon görüşmesi yaptığı belirtildi.

Görüşmede Gazze’de ateşkes için sarf edilen çabaların ele alındığı aktarılan açıklamada, “Safedi ve Bin Ferhan, Gazze Şeridi’ndeki İsrail saldırılarından kaçan yaklaşık 1,5 milyon Filistinli kardeşimizin sığındığı Refah kentine yönelik herhangi bir askeri saldırının engellenmesi gerektiğini teyit etti.” ifadeleri kullanıldı.

Görüşmede İsrail ordusunun Gazze-Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nı işgal ederek insani yardımların geçişine kapatmasının oluşturduğu tehlikeye dikkat çekildiğine vurgu yapılan açıklamada, Ürdün ve Suudi Arabistanlı bakanların uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirerek İsrail’in ihlallerini durdurması çağrısı yaptığına işaret edildi.

– Hamas ateşkes önerisine onay vermişti

Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Katar ve Mısır’a, Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasına ilişkin önerilerini onayladığını bildirmişti.

Hamas’ın Katar ve Mısır tarafından iletilen “ateşkes önerilerine” onay verdiğini duyurmasının ardından İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı almıştı.

İsrail ordusu, 6 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah’ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını istemiş, bu sabah Gazze’nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır’la olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 944’ü çocuk, 9 bin 849’u kadın olmak üzere 34 bin 789 Filistinli öldürüldü, 78 bin 204 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Erbil Valisi Umed Hoşnav, yangın sonrası hasar gören Kayseri Çarşısı’nın temizlenmesi talimatını verdi.

Erbil Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, bugün düzenlenen toplantıda Hoşnav, büyük yangının ardından ilgili taraflara Kayseri Çarşısı’nda bir an önce temizlemeye başlamaları talimatını verdi.

Toplantıda Vali Hoşnav, yangına müdaheledeki çabalarından dolayı sivil savunma, polis, emniyet, trafik, sağlık, belediye, valilik, zabıta, Barzani Yardım Vakfı ve çevre koruma ekiplerine teşekkür etti.

Hoşnav, yangının kontrol altına alınması, esnaf ve mağdurlara yardım edilmesi yönündeki çabalar kapsamında çarşının tamamının acilen temizlenip düzenlenmesi ve vatandaşlara açılması gerektiğini vurguladı.

Vali Hoşnav, yangından zarar gören dükkanların restorasyonu için bir komitenin kurulması ve yangının nedenini araştıran komisyonun, olayın nedenlerini ortaya çıkarmak için acele etmesi gerektiğini belirtti.

Toplantıda ayrıca, Belediye, Sivil Savunma, Erbil Elektrik Müdürlüğü’nün yangına neden olan tüm tehlikeleri ortadan kaldırmak için çalışması gerektiği kaydedildi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı Kirby, telekonferans yoluyla düzenlediği basın brifinginde, İsrail’in Refah’a yönelik saldırısını ve ABD’nin pozisyonunu değerlendirdi.

İsrail ordusunun, kendilerine, dün Refah’a düzenledikleri saldırının “sınırlı bir operasyon” olduğunu ilettiğini söyleyen Kirby, İsrail’in bu adımı “Hamas’ın Gazze’ye silah aktarmasını engellemek amacıyla” attığını savundu.

“Refah konusundaki görüşlerimiz aynı, defalarca ve istikrarlı bir şekilde bu kadar yoğun nüfusu barındıran Refah’a yönelik kapsamlı bir kara operasyonunu desteklemediğimizi söyledik” diyen Kirby, bu tür bir kara saldırısının bölgedeki 1,5 milyon Filistinli sivilin hayatını ciddi şekilde riske atacağını vurguladı.

ABD Başkanı Biden’ın, dün İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşmesinde Refah’a yönelik bir saldırının yaratacağı insani krizle ilgili endişelerini “açık bir şekilde” dile getirdiğini kaydeden Kirby, İsrail’in buna rağmen Refah’a kara saldırısına hazırlanmaya devam ettiğine yönelik soruları yanıtsız bıraktı.

Gazze Şeridi’ne insani yardımların girebilmesi için Refah ve Kerem Şalom sınır kapılarının açık kalması gerektiğini ifade eden Kirby, bu konuları da İsrailli muhataplarına sürekli aktardıklarını söyledi.

– Ateşkes sürecine iyimser bakış

Öte yandan Kirby, Hamas’ın ateşkes anlaşmasına ilişkin attığı adımın halen İsrail ve ABD tarafından değerlendirildiğini ve süreci yakından takip ettiklerini dile getirdi.

Hamas ile İsrail’in, ateşkes anlaşması konusunda aradaki boşluğu kapatabilmeleri gerektiğini ve iyimser olduklarını vurgulayan Kirby, “Biz ABD olarak aradaki makasın kapatılabileceği bir metin üzerinde olduğumuza inanıyoruz. İsrail heyeti Kahire’ye gidiyor, orada oturup konuşacaklar ve (ateşkesin sağlandığı) o noktaya ulaşıp ulaşamayacağımızı göreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Hamas dün yanıt verdi, bazı değişiklik önerileri oldu. Şimdiki görev ise müzakerelerin devamı. (Ateşkes anlaşmasıyla ilgili) Bu aradaki boşlukları kapatabilmeliyiz diye düşünüyoruz” ifadesini kullanan Kirby, Kahire’deki müzakerelerde son duruma dikkati çekti.

Kahire’de hem İsrail tarafının hem de Katar ve Mısır’ın hazır olduğunu ve ABD’nin de katılımıyla ateşkesle ilgili müzakerelerin süreceğini belirten Kirby, Hamas’ın dünkü adımının ardından bu görüşmelerin son derece önemli olduğunu kaydetti.

– Hamas, ateşkes önerisine onay vermişti

Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Katar ve Mısır’a, Gazze Şeridi’nde ateşkes anlaşmasına ilişkin önerilerini onayladığını bildirmişti.

Hamas’ın Katar ve Mısır tarafından iletilen “ateşkes önerilerine” onay verdiğini duyurmasının ardından İsrail Savaş Kabinesi, Refah’ta saldırılara devam kararı almıştı.

İsrail ordusu, 6 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah’ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını istemiş, bu sabah Gazze’nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır’la olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 944’ü çocuk, 9 bin 849’u kadın olmak üzere 34 bin 789 Filistinli öldürüldü, 78 bin 204 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İran Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 15. İslam Zirvesi sırasında Gambiya’nın başkenti Banjul’da, Mısırlı mevkidaşı Şükri ile bir araya geldi.

Görüşmede iki bakan, Tahran ve Kahire arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve İsrail’in saldırıları altındaki Gazze Şeridi’ndeki durum başta olmak üzere bölgesel gelişmeleri ele aldı.

Mısır’ın Gazze’deki soykırımı durdurmaya yönelik çabalarını takdir eden İranlı Bakan, ülkesinin Gazze’ye Mısır üzerinden insani yardım göndermesi için Kahire yönetiminden yardım talep etti.

Abdullahiyan, İran ile Mısır arasında dini konularda diyaloğun artırılmasının faydalı olacağını ifade etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Şukri de Mısır ile İran arasında diyalog ve etkileşime özel önem verdiklerini ve iki ülkenin ilişkilerinin geliştirilmesini hedeflediklerini belirtti.

İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırıların sonuçlarının ağır olduğunu vurgulayan Şukri, mevcut siyasi girişimlerin Gazze’ye saldırıların durdurulmasına ve Filistin halkının haklarını elde etmelerine yol açmasını umduğunu dile getirdi.

İranlı mevkidaşıyla görüşmesinde, İsrail’in İran’ın Şam’daki konsolosluğuna düzenlediği saldırıyı bir kez daha kınayan Şukri, ülkesinin bölgede gerilimin artmasını engellemeye çalıştığını dile getirdi.

Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, ABD Senatörleri Johnny Ernst ve Senatör Ted Budd’ın da aralarında bulunan ABD Senatosu heyetini kabul etti.

ABD’nin Irak’a ve IKBY’ye desteğini yineleyen konuk heyet görüşmede, terör örgütü DEAŞ’a karşı mücadelede, Irak’ta barış ve istikrarın korunmasında gösterilen çabaya değindi.

Neçirvan Barzani verilen destekten dolayı ABD Senatosu ve Kongresine teşekkür ederek, Irak ve IKBY’nin ABD ile karşılıklı iş birliği ve ilişkileri geliştirme arzusunu yineledi.

Toplantıda ABD’nin IKBY Başkonsolosu Mark Straw ve ABD’nin Irak Büyükelçisi Alina Romanowski de hazır bulundu.

Haberde, SNP’den üst düzey isimlere, “Yusuf’un bu haftaki güven oylamasından sağ çıkmasının mümkün olmadığına karar verdiği ve bugün görevi bırakabileceğinin söylendiği” iddia edildi.

Söz konusu haberde, Yusuf’un yakın bir arkadaşının, “Hamza ülke ve parti için neyin en iyisi olduğunu biliyor. O ilk parti aktivisti ve bir parti adamı. Bu yüzden başka birinin zamanının geldiğini biliyor.” ifadelerine yer verildi. Yusuf’un istifa edeceği iddiası, partisi SNP ile İskoçya Yeşiller Partisi arasındaki güç paylaşımı anlaşmasını geçen hafta perşembe günü bitirdikleri açıklamasının ardından geldi.

SNP ile İskoçya Yeşiller Partisi, emisyon hedeflerindeki anlaşmazlık sonrası 3 yıldır süren koalisyonu bozma kararı almıştı. Yusuf, bu hafta biri kendi partisi diğeri de hükümeti için olmak üzere iki güven oylamasıyla karşı karşıya kalabilir.

Hamza Yusuf, İskoçya Yeşiller Partisi ile güç paylaşımı anlaşmasının sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada, güven oylamasını kazanacağını düşündüğünü belirterek, istifa etmeyi düşünmediğini dile getirmişti.

Eski İskoçya Bölgesel Başbakanı ve SNP lideri Nicola Sturgeon’ın istifası sonrası başlayan liderlik yarışını 27 Mart 2023’te kazanan Yusuf, iki gün sonra yemin ederek 29 Mart’ta resmen görevine başlamış ve “İskoçya’nın ilk Müslüman başbakanı” olmuştu.

Babası Pakistan kökenli olan ve 1960’larda İskoçya’ya göç eden Hamza Yusuf’un annesi ise Kenya’da Güney Asyalı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Karadaği, İstanbul’da düzenlenen Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “İşgale karşı direnişin ne uluslararası hukukta ne de ilahi hukukta terör olmadığını yüksek sesle söylemeliyiz. Sloganımız bu olsun, çünkü düşman ve beraberindekiler 7 Ekim’de yaşananların terör olduğunu kabul ettirmeye çalışıyor.” dedi.

Filistin halkının, özellikle de Gazze’deki Filistinlilerin barış ve güvenlikten tamamen mahrum olduğuna dikkati çeken Karadaği, “Siyonist işgalciler her şeyi yok ettiler.” ifadelerini kullandı.

Karadaği, İsrail’in Filistin halkına yönelik işlediği katliamların ardından, “Birleşmiş Milletlerin kurulduğu tüm insani değerler, uluslararası yasalar, uluslararası normlar ve hedefler tamamen çökmüştür.” dedi.

Dünyanın barış ve adaleti tesis edecek yeni bir nizama ihtiyaç duyduğuna dikkati çeken Karadaği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” sözüne işaret ederek, “Elbette 7 milyar, bir milyarı dahi temsil etmeyen 5 ülkeden çok daha büyük.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mayıs ayında ABD’ye planladığı ziyarete ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Türkiye’nin talebi üzerine ziyaret ileri bir tarihe ertelendi.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Mayıs’ta Joe Biden’ın resmi davetlisi olarak Washington’a yapacağı ziyaret ileri bir tarihe ertelendi. 

Bloomberg’in haberine göre; değişiklik Türkiye’nin talebi üzerine gerçekleştirildi.

İleri tarihe ertelenen görüşmenin yeni tarihine ilişkin ise yetkililerden henüz açıklama yapılmadı. 

İki lider, son olarak geçtiğimiz Temmuz ayında Litvanya’da NATO zirvesinde bir bir araya gelmişlerdi. 

Amerikan Associated Press’e konuşan Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Halid Hayya, Batı Şeria ve Gazze’de tam egemen bir Filistin devletinin kurulması ve Filistinli mültecilerin geri dönüşünün kabul edilmesi durumunda Hamas’ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları’nın lağvedileceğini açıkladı.

Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Halid Hayya, silah bırakma şartlarını açıkladı.

Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, 1967 öncesi sınırları içinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulması karşılığında Kassam Tugayları’nın lağvedileceğini ve silah bırakacaklarını söyledi.

Amerikan Associated Press (AP) haber ajansına konuşan Hayya, silah bıraktıktan sonra siyasi bir partiye dönüşmeye ve beş yıl veya daha uzun süreliğine ateşkes anlaşmasına hazır olduklarını da belirtti.

AP’ye konuşan Hamas üst düzey yetkilisi Halid Hayya, şu ifadeleri kullandı: İsrail’in 1967 öncesi sınırları boyunca, Batı Şeria ve Gazze’de tam egemen bir Filistin devletini ve uluslararası kararlarla uyumlu bir şekilde Filistinli mültecilerin geri dönüşünü kabul edeceklerini” kaydetti.

Bunun gerçekleşmesi durumunda Hamas’ın silahlı kanadının (Kassam Tugayları) lağvedileceğini belirten el Hayya, “İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler ve muharip güçleri milli ordular haline geldi.

Irak Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı, Bağdat’ın 27 Nisan’da 50. Arap Çalışma Konferansı’na ev sahipliği yapacağını bildirdi.

Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı Sözcü Necım Ukabi, Irak resmi haber ajansına yaptığı açıklamada, 50. Arap Çalışma Konferansı’nın Başbakan Muhammed Şiya Sudani başkanlığında 27 Nisan’da Bağdat’ta düzenleneceğini kaydetti.

Konferansta teknolojik devrim ışığında insan kaynaklarının geleceği,  karşılaştığı zorluklar ve işgücünün nasıl hazırlanacağı da dahil olmak üzere iş gücü piyasasını ve iş gücü konularını doğrudan etkileyen gündemdeki birçok konu tartışılacak.

Zelenskiy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden’ın, içinde Ukrayna’ya 61, İsrail’e 26 milyar dolarlık askeri yardımın da yer aldığı toplam 95 milyar dolarlık yardım paketini imzaladığını hatırlattı.

ABD Başkanı Biden, 95 milyar dolarlık Ukrayna-İsrail yardım paketini imzaladı

Zelenskiy, “6 aylık süreç artık sona erdi. Kim ne derse desin ihtiyacımız olan desteği alıyoruz. Rus saldırılarına karşı hayatları korumak için bu yardıma ihtiyacımız var.” ifadesini kullandı.

Biden’a, ABD Kongresine ve tüm Amerikalılara minnettar olduğunu kaydeden Zelenskiy, şu değerlendirmede bulundu:

“Şimdi tartışma ve şüphe içinde geçen 6 ayı telafi etmek için her şeyi yapacağız. Rus işgalcinin bu süre zarfında yapabildiklerini, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’in şu anda planladıklarını ona karşı çevirmeliyiz. Onun cephe hattındaki tüm eylemleri, enerji sektörümüze, altyapımıza yönelik tüm saldırıları, şehirlerimize ve köylerimize yönelik tüm terörü, bizi, dünyada yaşama gerçekten değer veren herkesi Rusya’ya daha fazla baskı yapmak için harekete geçirmeli.”

Zelenskiy, Biden ile yaptıkları tüm anlaşmaların yüzde yüz uygulanmasının oldukça önemli olduğunu vurguladı.

Devlet Başkanı Zelenskiy, ayrıca ABD’den gelecek yardım paketini Ukrayna ordusunun ihtiyaç duyduğu silahlarla hızlı bir şekilde doldurmak için Amerikalı dostlarıyla her düzeyde aktif şekilde çalıştıklarını belirtti.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayye, El-Aksa televizyon kanalına yaptığı açıklamalarda, Gazze’de ateşkes ve esir takası için İsrail’le yapılan dolaylı müzakerelere değindi.

İsrail yönetimini müzakere sürecini uzatmakla suçlayan Hayye, şunları kaydetti:

“Hamas, müzakerelerde tam esneklik gösterdi ancak işgalci (İsrail) süreci uzatıyor. Hamas savaşı şu anda bitirmek istiyor ve bunun için gerekli esnekliği gösterdi ancak işgalci bunu reddetti. Tam bir ateşkes olmadan herhangi bir anlaşma olmayacak.”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaştan sonra siyasi ve yargı alanında karşılaşacaklarından endişe ettiğine dikkati çeken Hayye, hatta Netanyahu’nun koltuğunda kalabilmek için bölgesel bir savaşı çıkarma çabalarına bile girebileceğine işaret etti.

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e karşı düzenlediği saldırıya da değinen Hayye, Hamas’ın sınırlı bir saldırıyla İsrailli bazı askerleri esir almayı hedeflediğini ancak söz konusu saldırıda “İsrail ordusundaki Gazze Tümeninin tümüyle çöktüğünü” söyledi.

İsrail’in intikam almak için Gazze’de katliamlar yaptığını ve halkı göçe zorladığını vurgulayan Hayye, Aksa Tufanı’nın siyasi ve stratejik hedeflerini gerçekleştirdiğini ifade etti.

Hayye, Aksa Tufanı’yla İsrail’in sarsıldığını ve güvenlik sisteminin çöktüğünü, bunun için ABD’nin İsrail’i kurtarmak için hızlıca devreye girdiğini söyledi.

– İsrail’in Gazze’yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670’i kadın olmak üzere 34 bin 262 Filistinli öldürüldü, 77 bin 229 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 260’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere 604 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 488 Filistinli hayatını kaybetti.

Başkent Kahire’de İrlanda Dışişleri Bakanı Micheal Martin ile basın toplantısı düzenleyen Şukri, ABD’nin Filistin’in BM’ye tam üyelik başvurusunu veto etmesi konusunda yöneltilen soruyu cevapladı.

“Filistin devletinin BM’nin tam üyesi olarak tanınmasını desteklemek için” Arap dünyasında yeni bir hareketliliğin olduğunu belirten Şukri, “bir sonraki adımın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu aracılığıyla atılacağını ve Filistin Devleti’nin BM’nin tam üyesi olarak tanınmasının desteklenmesi yönündeki oyların artacağını” söyledi.

Bunun da, henüz Filistin devletini tanımamış olan Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere diğer ülkeleri cesaretlendirebileceğini belirten Şukri, Filistin konusunda hazırlanması beklenen karar tasarısının Arap grubu tarafından desteklendiğini ifade etti.

İrlanda Dışişleri Bakanı Martin de “Avrupa Birliği’ndeki birçok ülkenin Filistin Devleti’ni tanımak ve Gazze Şeridi’ndeki şiddeti durdurmak için çalıştığını” söyledi.

– FİLİSTİN’İN BM’YE ÜYELİK BAŞVURUSU

Filistin, 2011’de BM’ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK’de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM “daimi gözlemci statüsü”ne kavuşmuştu.

Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan’da, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e mektup göndererek, üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu.

Guterres de 3 Nisan’da BMGK’ye mektup yazarak, Filistin’in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı.

Filistin’in BM’ye tam üyeliği için BMGK’de müzakereye açılan karar tasarısı, daimi üye ABD’nin vetosuyla reddedilmişti.

ABD’nin “hayır” oyu kullandığı tasarıya, İngiltere ve İsviçre “çekimser”, Rusya, Çin, Fransa, Cezayir, Malta, Ekvator, Guyana, Slovenya, Sierra Leone, Mozambik, Güney Kore ve Japonya “evet” oyu vermişti.

İsrail resmi televizyon kanalı KAN’ın adı belirtilmeyen askeri kaynaklardan aktardığına göre, İsrail ordusu çok yakında çok sayıda Filistinliyi tahliye etmek üzere Refah’a karadan işgal operasyonu için hazırlanıyor.

Kanalın askeri haberler yorumcusu İtay Blumental, “İsrail ordusunun planına göre, Refah’taki 1 milyondan fazla Filistinlinin bölgeyi tahliye ederek, Gazze Şeridi’nin güneyi ve orta kesiminde son zamanda hazırlanan barınaklara gelmesi istenecek.” dedi.

Blumental, Refah’tan gelen yerinden edilmiş Filistinliler için uluslararası yardım kuruluşları ve diğer devletler tarafından daha önce Gazze’nin güneyi ve orta kesiminde binlerce çadır hazırlandığını kaydetti.

KAN, yayınında, uydular tarafından Refah kenti ile Han Yunus arasında son haftalarda kurulmuş olan çadır kenti gösteren fotoğrafları gösterdi.

ABD ve adı belirtilmeyen bölge ülkelerine planın sunulduğunu belirten Blumental, İsrail ordusunun Refah’ta ilerlemesinin aşamalı gerçekleşeceğini söyledi.

Blumental, İsrail ordusunun Refah’a yönelik kara harekatı başlamadan önce tahliye edilecek bölgede bulunan insanlara bunun tebliğ edileceğinin altını çizdi.

Blumental’a göre, İsrailli güvenlik yetkililerine göre, Refah kentindeki insanların tahliyesi 4 ile 5 hafta sürecek.

– Revize edilmiş plan

KAN, ABD’nin çekinceleri sebebiyle, İsrail ordusunun hazırladığı planın 4 kez değiştirilerek revize edildiğini aktardı.

Amerikalıların başlangıçta, Refah kentine yönelik kara operasyonuna suçsuz insanlara zarar verir endişesiyle şiddetle karşı çıktıklarını ancak daha sonra kente girişin önemini kavradıklarını iddia eden İsrail resmi televizyonu KAN, Tel Aviv’in Refah operasyonu için ABD ile birlikte bir operasyon odası kurma aşamasında olduğunu kaydetti.

Adı belirtilmeyen İsrailli bir askeri yetkiliye dayandırılan açıklamalarda, yetkilinin, ABD’nin korkularını anladıklarını ancak, Refah’a girilmeksizin Gazze Şeridi’nde bir askeri operasyonun son bulmasının mümkün olmadığını ilettiği ifade edildi.

– ABD’nin pozisyonu

Israel Hayom gazetesi, Refah’a karadan işgal konusunda, Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar’ın birkaç gün evvel arabulucular aracılığıyla yapılan teklife olumsuz cevap vermesi sonucunda “Refah’a giriş kararının alındığını” yazdı.

İran’ın İsrail’e 13 Nisan’da yaptığı saldırı sonrasında İsrail’in İran’a 19 Nisan’da sınırlı karşılık vermesinin sebebi olarak “ABD’nin Refah’a yönelik operasyona karşı tutumunu yumuşatmak” gösterildi.

Refah’ın karadan işgali konusunda, “İsrail, Refah’a girmek için İsrail ordusunun gerçekleştireceği operasyon konusunda çıkarı olan tüm ülkelerle işbirliği içerisinde çalışacak.” ifadelerine yer verildi.

İsrail ile Hamas arasında Mısır, Ürdün ve ABD’nin arabuluculuğunda yürütülen dolaylı müzakereler, Tel Aviv yönetiminin Hamas’ın savaşın sona ermesi ve güçlerini Gazze Şeridi’nden çekmesi taleplerini reddetmesi sebebiyle sonuçsuz kaldı.

– İsrail’in iddiaları

Gazze’de 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah’ı karadan işgal etmek isteyen İsrail, insani felaket uyarılarına rağmen, bölgeyi “Hamas’ın son kalesi” olarak nitelendirerek işgalde ısrar ediyor.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’nin kuzey ve orta kesimine yönelik yoğun hava saldırısı ve karadan işgali sonucunda Filistinliler güneye göç etmeye zorlandı.

Gazze Şeridi’ne saldırılarında en az 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670’i kadın olmak üzere 34 bin 183 Filistinlinin ölümüne yol açan İsrail saldırılarında 77 bin 143 kişi de yaralandı.

İsrail, Gazze’deki ihlalleri nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçlamasıyla yargılanmasına ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ateşkes çağrısına rağmen saldırılarını sürdürüyor.

– İsrail’in Refah’a olası kara saldırısı

Uluslararası uyarılara rağmen, Refah’a saldırı planını onayladığını defalarca kez yineleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 8 Nisan’da yaptığı açıklamada saldırı için tarih belirlendiğini belirtmişti.

Buna karşın, İsrail devlet televizyonu KAN’ın 14 Nisan tarihli haberinde ise Netanyahu’nun, tarihinin belli olduğunu açıkladığı Refah’a saldırı planının “ertelendiği” iddiasına yer verilmişti.

Ayrıca, İsrail’in, kara işgali öncesinde bölgeye sığınanları çıkarmak için iki hafta içerisinde Refah yakınlarında 10 bin çadır kurmayı planladığı öne sürülmüştü.

30 bin ek çadırın da satın alma aşamasında olduğu, bunların da aynı bölgeye daha sonra kurulacağı kaydedilmişti.

Premier Lig‘de Liverpool ve Manchester City ile çekişmeli bir şampiyonluk mücadelesi veren Arsenal, derbi maçta Chelsea‘yi konuk etti.

Başkent Londra’daki Emirates Stadı’nda oynanan karşılaşmaya ev sahibi ekip hızlı başladı. Arsenal, 4. dakikada Leandro Trossard’ın golüyle devre arasına 1-0 üstün girdi.

İkinci yarıda baskısını artıran Kuzey Londra ekibi, rakibini şut yağmuruna tuttu. Arsenal, 52. dakikada Benjamin White, 57. ve 65. dakikalarda Kai Havertz‘in golleriyle farkı 4’e çıkardı.

Karşılaşmada son sözü Benjamin White söyledi. White, 70. Dakikada kendisinin ikinci, takımının beşinci golünü atarak Arsenal’i 5-0’lık galibiyete taşıdı.

Başkent derbisinde Chelsea’yi adeta sahaya gömen Mikel Arteta’nın talebeleri, zirve yolunda önemli bir galibiyet aldı. Arsenal, puanını 77’ye çıkararak liderliğini sürdürdü. Bir maçı eksik Liverpool’un 74 puanı, iki maç eksiği olan Manchester City’nin ise 73 puanı bulunuyor.

Deplasmanda neye uğradığı şaşıran Chelsea ise 47 puanda kalarak haftayı 9. sırada kapattı.

İngiltere Premier Lig ekibi Aston Villa, teknik direktör Unai Emery‘nin sözleşmesini uzattı.

Aston Villa Kulübü, 52 yaşındaki İspanyol çalıştırıcıyla 2027’ye kadar sürecek yeni sözleşme imzalandığını duyurdu.

Daha önce Almeria, Valencia, Spartak Moskova, Sevilla, Paris Saint-Germain, Arsenal ve Villarreal’de çalışan Emery, 2022’de Aston Villa’nın başına geçti.

Düşme hattında aldığı Aston Villa’yı geçen sezon 7. sıraya taşıyan Emery, takımıyla UEFA Avrupa Konferans Ligi bileti almıştı. Bu sezon Avrupa Konferans Ligi’nde yarı finale yükselen Aston Villa, 34 haftası geride kalan Premier Lig’de ise 66 puanla 4. sırada yer alıyor.

Türkiye Kupası yarı final ilk maçında MKE Ankaragücü, sahasında Beşiktaş’ı konuk etti.

Eryaman Stadı’nda oynanan müsabaka golsüz eşitlikle tamamlandı.

Ev sahibi ekip, 15. dakikada Ali Sowe ile golü bulsa da, VAR incelemesinin ardından pozisyon ofsayt gerekçesiyle gol değeri kazanmadı.

İki takım arasındaki rövanş karşılaşması, 7 Mayıs’ta İstanbul’daki Tüpraş Stadı’nda oynanacak.

Kupadaki bir diğer yarı final eşleşmesinde Trabzonspor, bugün VavaCars Fatih Karagümrük’ü ağırlayacak.

Erdoğan-Muhammed Şiya es Sudani görüşmesi sonrası iki ülke arasında Kalkınma Yolu Anlaşması’nın da dahil olduğu anlaşmalar imzalandı.

İki lider basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Sudani, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

“(Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmede) Türkiye ve Irak’ın istikrarını sağlayacak güvenlik işbirliğinde mutabık kaldık.

Irak ve Türkiye’nin güvenliği bölünmez bir bütündür. Irak topraklarından başka bir ülkeye saldırı düzenlenmesine izin veremeyiz”

Erdoğan, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

“Bağdat’ta bulunmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Iraklı kardeşlerim kendi evimizde olduğunu hissettirdi. Başbakan başta olmak üzere Iraklı kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Irak, ortak bağlara sahip olduğumuz bir komşumuzdur. İlişkileri ortak çıkarlarımızı gözeterek ilerletme yönünde iradeye sahibiz. Yeni bir dönüm noktasını teşkil edeceğine inanıyorum. Ortak iş birliği için anlaşmalar sağlam yol haritasını teşkil ediyor. Terörle mücadele, ekonomi, sağlık, ulaşım, eğitim gibi pek çok alanda ortak daimi komiteler kurulmasına karar verdik.

Cumhurbaşkanı ve başbakan ile gerçekleşen görüşmelerde ilişkileri ele aldık. Güvenlik ve terörle mücadele en önemli maddelerden birini oluşturdu. Müşterek adımları istişare ettik. PKK’nın yasaklı örgüt ilanı edilmesini memnuniyet ile karşıladık. Terör örgütü ilan edilmesi hususunda Irak hükümetinin atacağı adımda desteğe hazırız.

20 milyarlık ticaret hacmini daha yukarı taşımayı hedefliyoruz. Yapılabilecekleri değerlendirdik. Başta Irak olmak üzere tüm bölgemizin refahına katkı sunacak plana dair kararlılığımızı muhtıra ile perçinledik.

Su krizinin farkındayız. İklim krizi tüm dünyayı olumsuz etkiliyor.

Görüşmelerimizde diğer başlıklarda da iş birliği için irademizi teyit etmiş olduk.

Bugünkü ziyareti Filistin’deki insanlık dramının yansıması altında gerçekleştiriyoruz. Akan kanın durması için elimizden geleni yapıyoruz. Atabileceğimiz adımlar hakkında istişarelerde bulunduk. İsrail – İran ile gerilim Savaşın yayılma riskini artırmakta, Filistin’deki katliamı gölgelenmekte, Irak’taki kardeşlerimiz olumsuz etkilenmekte. Türkiye olarak Filistin devletinin kurulması doğrultusunda çalışmalara devam ediyoruz. Tüm imkanlarımızı Gazzeli kardeşlerimiz için seferber edeceğiz.

Birazdan Erbil’e geçeceğiz. Öncesinde Türkmen kardeşlerimiz ile bir araya geleceğiz. Irak’ta farklı etnik dini kesimler arasında gözetim yapmadığımızın altını çizerim. Irak’ı bir bütün olarak görüyoruz. Irak ile ilişkilerimize komşuluk hukuku açısından bakmaya devam edeceğiz. Irak’ın yanında olmayı sürdüreceğiz. Ziyaretin yeni başlangıçlara vesile olacağına inanıyorum”

Erbil Valisi Umed Hoşnav, “Ülke başkanlarının gelişinde bayrak ilk kez göndere çekilmiyor, bu bir protokol meselesidir ve dünyanın her yerinde bu tür şeyler yapılmıştır.” dedi.

Vali Hoşnav, yaptığı açıklamada, diğer ülkelerden cumhurbaşkanlarının gelişi sırasında bayrağın göndere çekilmesinin ilk kez olmadığını kaydetti.

Hoşnav, “Caddelerde sadece Türk bayrağı yok, Kürdistan, Irak ve Türk bayrakları bir arada. Bu bir protokol meselesidir ve dünyanın her yerinde yapılmıştır.” ifadesinde bulundu.

Tükiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyaretinin ikinci durağı olan Erbil’de caddelere Türk bayrakları asılırken, tarihi Erbil Kalesi’ne Türk bayrağının ay-yıldız simgesi yansıtıldı.

Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bağdat’a gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Irak Ticaret Bakanı Etir Davud Selman Al-Greyri ile bir araya geldi.

Bakan Bolat, görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Al-Greyri ile son derece verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Ele alınan konular hakkında bilgi veren Bolat, “Görüşmemizde, hem ülkelerimiz arasındaki ticaretin teknik ve hukuki altyapısını güçlendirmek hem de özel sektörlerimiz arasında ticaret, lojistik, müteahhitlik, yatırımlar, enerji ve turizm başta olmak üzere tüm alanlarda köklü ortaklıklar kurmak için önemli kararlar aldık.” değerlendirmesinde bulundu.

Bolat, bugün imzalanacak anlaşmalar arasında yer alan “JETCO-Ortak Ekonomik ve Ticaret İşbirliği Mekanizması”nın bu kararların takibi için temel platform görevi göreceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“2023 yılı itibarıyla 20 milyar dolarlık ticaret hacmimiz ve müteahhitlerimizin bugüne dek üstlendiği 34,6 milyar dolarlık 1101 projeyle ülkemizin en önemli ticaret ortaklarından birisi olan Irak ile ilişkilerimizi çok daha üst seviyelere çıkarmaya kararlıyız.”

Şanghay şehrindeki 5,4 kilometrelik Uluslararası Şanghay Pisti’nde 56 tur üzerinden yapılacak yarışın sıralama turlarında 1:33.660’lık derece elde eden Max Verstappen, ilk cebin sahibi oldu.

Sezonun ilk 4 yarışında da “pole” pozisyonunu kazanan Hollandalı sürücünün, 0.322 saniye arkasındaki Meksikalı takım arkadaşı Sergio Perez ikinci, 0.488 saniye gerisindeki İspanyol Fernando Alonso (Aston Martin) üçüncü sırayı aldı.

Mercedes’in 7 dünya şampiyonluğu bulunan Büyük Britanyalı sürücüsü Lewis Hamilton ise üçüncü eleme seansına kalamadı ve 18. sırayı elde etti.

Çin Grand Prix‘si yarın TSİ 10.00’da koşulacak.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin “Sizce İsrail ile İran arasındaki gerginlik insanlar, basın ve diplomatların dikkatini Gazze’deki krizden uzaklaştırdı mı?” sorusunu yanıtlayan Dujarric, haberlere bakıldığında bu yönde bir gözlem yapmanın mümkün olduğunu söyledi.

Dujarric, ancak BM’nin birkaç krize aynı anda odaklanabilmesi gerektiğini belirtti.

BM Genel Sekreteri’nin İran-İsrail gerginliği hakkında düşüncelerinin de açık olduğunu anımsatan Dujarric, “Buradan da yaptığımız gibi, biz Gazze’de korkunç insani durumdan odağın kaymaması için uğraşmaya devam ediyoruz.” dedi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Toyota, 135 bini Japonya içinde olmak üzere dünya geneli 211 bin Prius model aracını geri çağırdı.

Buna göre Kasım 2022-Nisan 2024 dönemi üretilen söz konusu kusurlu araçlarda, arka koltuk kapı kolu açma anahtarı arızası saptandı.

Sorunu çözecek yedek parçaların tedarik periyodu tamamlanana kadar Toyota, ülke içinde Prius model üretimini durdurduğunu açıkladı.

Aiçi eyaleti merkezli tedarikçi firma Tokai Rika Co. açıklamasında da firmaya yönelik geri çağırma maliyetinin 11 milyar yene (71 milyon dolar) erişebileceğini duyurdu.

Japonya Arazi, Altyapı, Ulaştırma ve Turizm Bakanlığı da (MLIT) “yetersiz su geçirmezlik” kaynaklı suyun kapı menteşelerinden içeri sızabileceğini bildirdi.

Bakanlık, bu durumda elektronik arka kapı mandallarının kısa devre yapabileceğini ve “sürüş sırasında arka kapıların açılma riski” yaşanabileceğini açıkladı.

Devlet televizyonu NHK haberinde, şimdiye kadar Prius modellerinin düşük hızda seyrederken kapılarının açıldığı 3 vaka yaşandığını aktardı.

Irak Seçim Komisyonu Sözcüsü Cumana Galayi basına yaptığı açıklamada, Yüksek Bağımsızlık Seçim Komisyonunun Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) parlamento seçimlerinin zamanında yapılması gerektiğini ve parlamento seçimlerinin ertelenmesiyle ilgili yayınlanan tüm söylentileri reddettiğini bildirdi.

Komisyonun yürütme organı olduğunu ve siyasi anlaşmalarla hiçbir ilgisi bulunmadığını kaydeden Galayi, sürecin yürütülmesi için tüm hazırlıklarını tamamladığını ve bu amaçla 70 milyar dinardan fazla bütçe tahsis edildiğini söyledi.

Galayi, “Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, 28 gün sürecek ve 6 Haziran tarihinde sona erecek olan Kürdistan parlamento seçimleri kampanyasının başlangıç ​​tarihini 10 Mayıs olarak belirledi.” dedi.

Sözcü Galayi, komisyonun tüm siyasi partilere, listelere, koalisyonlara ve adaylara seçim kampanyasının nasıl başlatılacağı konusunda talimat gönderdiğini, ihlal durumunda cezayla karşı karşıya kalınacağını kaydetti.

Umman haber ajansı ONA’nın haberine göre, ülkede pazar gününden bu yana devam eden şiddetli yağış ve kuvvetli rüzgarın etkisi sona erdi.

Ülkenin Mahut ile Saham vilayetlerinde sele kapılarak hayatını kaybeden 2 kişinin cesedine ulaşıldığı aktarıldı.

Sel felaketinde ölenlerin sayısının 21’e yükseldiği, halen kayıp olan iki kişi için arama kurtarma çalışmaları devam ettiği belirtildi.

ONA daha önce yayımladığı haberde yardım operasyonlarında 1630 vatandaşın kurtarıldığını, 630 kişinin tahliye edildiğini ve polis helikopterleriyle de 202 arama kurtarma uçuşu operasyonunun gerçekleştirildiğini duyurmuştu.

Peskov, başkent Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD‘nin Ukrayna‘ya maddi desteğini değerlendirdi.

ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı maddi destekten kar elde ettiğini söyleyen Peskov, şu ifadeleri kullandı:

“Washington, iç siyasetteki anlaşmazlıklar sebebiyle Ukrayna’ya desteğini sürdürmek için farklı yöntemler arıyor. Her halükarda herhangi bir destek, fiilen Ukrayna’nın, son Ukraynalıya kadar çatışmaya teşvik edilmesini ve ABD için kar sağlanmasını içeriyor. Amerikalılar kendilerini unutmuyor. Herhangi bir destek, her şeyden önce tahsis edilen paraların çok önemli bir kısmının ABD’nin askeri sanayisi alanında kalmasını sağlıyor. Daha sonra bu, devlete vergiye dönüşüyor. Ukrayna borçlandırılıyor. Bu, ABD’nin sevdiği sömürgeci siyaset.”

Ukrayna’ya ABD tarafından sağlanan maddi desteğin cephedeki durumu değiştirmediğini dile getiren Peskov, bu durumun Ukrayna için uygun olmadığını savundu.

UEFA Ulusal Federasyonlar Komitesi, 2024 yılındaki ilk toplantısını gerçekleştirdi.

Etiler Le Meridien Otel’de UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yardımcı’nın başkanlığında gerçekleşen toplantıya UEFA Onursal Üyesi ve TFF Onursal Başkanı Şenes Erzik ile UEFA Ulusal Federasyonlar Komitesi üyeleri katıldı.

Toplantıda, futbolun genel sorunlarıyla ilgili konuşulduğu belirtildi.

Toplantının ardından açıklamada bulunulmadı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayına ilişkin konut satış istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, martta yabancılara 1778 konut satıldı. Yabancılara konut satışı, martta yıllık bazda yüzde 47,9 azaldı. Söz konusu ayda toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 1,7 olarak belirlendi.

Yabancılara yapılan satışlarda ilk sırayı 652 konutla İstanbul aldı. Bu ili 618 konutla Antalya ve 151 konutla Mersin takip etti.

Yabancılara konut satışı ocak-mart döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48 azalarak 5 bin 685 oldu.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya vatandaşlarına yapıldı. Martta Rusya vatandaşları Türkiye’den 411 konut satın aldı. Rusya vatandaşlarını 182 konutla İran, 129 konutla Ukrayna ve 82 konutla Irak vatandaşları izledi.

– İpotekli konut satışları azaldı

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 49 azalarak 12 bin 880 olarak kayıtlara geçti. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 12,2 olarak gerçekleşti.

Ocak-mart döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53 azalışla 27 bin 622 oldu.

Mart ayındaki ipotekli satışların 3 bin 105’i, ocak-mart dönemindeki satışların 6 bin 569’u ilk el satışları olarak belirlendi.

– Diğer konut satışları martta arttı

Türkiye genelinde diğer konut satışları martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15,3 artarak 92 bin 514 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 87,8 olarak saptandı.

Ocak-mart döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,3 artışla 251 bin 982 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, martta yıllık bazda yüzde 4,6 artarak 34 bin 399’a yükseldi. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışlarının payı yüzde 32,6 olarak tespit edildi. İlk el konut satışları ocak-mart döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,2 artışla 88 bin 256 olarak gerçekleşti.

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,2 azalış göstererek 70 bin 995’e geriledi. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışlarının payı yüzde 67,4 olarak hesaplandı. İkinci el konut satışları ocak-mart döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 azalışla 191 bin 348 olarak kaydedildi.

NBA’de Doğu Konferansı’ndaki play-in mücadelesinde Chicago Bulls, sahasında Atlanta Hawks’ı ağırladı.

Kıran kırana geçen maçta Bulls, rakibini 131-116’lık skorla geçti. 

Ev sahibi ekipet Coby White, 42 sayıyla kariyer rekorunu kırdı.

Chicago Bulls, Doğu Konferansı play-off’larında 8. sıra mücadelesinde Miami Heat ile karşılaşacak.

Vekaleten Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Muhsin Mendelavi’nin başkanlığındaki Temsilciler Meclisi heyeti Ankara’ya ziyaret gerçekleştirdi.

Mendelavi’nin Basın Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Vekaleten Temsilciler Meclisi Başkanı Muhsin Mendelavi’nin başkanlığındaki Irak Temsilciler Meclisi heyeti, resmi bir davet üzerine Ankara’ya gitti.

Açıklamada, ziyaret sırasında, Vekaleten Temsilciler Meclisi Başkanı Muhsin Mendelavi’nin başkanlığındaki Irak Temsilciler Meclisi heyetinin, Türk yetkilileriyle önemli konuları ele almak üzere çeşitli ikili görüşmeler ve toplantılar yapacağı belirtildi.

Bu konular arasında güvenlik, su, ekonomi ve iki komşu ülke arasındaki çeşitli düzeylerdeki ilişkilerin canlandırılması gibi dosyaların yer aldığı belirtildi.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Milletvekili Erşat Salihi de heyette yer aldı.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye’de görüşecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün düzenlenen AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Hafta sonu Filistin davasının lideri misafirim oluyor” açıklamasını yaptı. Erdoğan, “Kimse Filistin meselesinde bizi sorgulayacak kapasitede değildir” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es Sani, Gazze’deki ateşkes görüşmelerine dair açıklamalarda bulundu ve ‘hassas bir aşamada’ olduğunu söyledi.

Sani, “Bu engelin aşılması için mümkün olduğunca çaba sarf ediyoruz” dedi. Ayrıca İsrail’in Hamas’a karşı yürüttüğü savaşta izlediği “toplu cezalandırma” politikasını ve İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da yaşanan son gerilimi kınadı.

Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda yürütülen ateşkes görüşmeleri, Gazze’deki Filistinlilerin ciddi gıda, ilaç ve hastane bakımı sıkıntısı çektiği bir insani krizin yaşandığı dönemde devam ediyor.

7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze’de ölen Filistinlilerin sayısı 34 bine yaklaştı.

Irak Havayolları, kötü hava koşulları nedeniyle Dubai’ye uçuşları askıya aldı.

Irak Havayolları bugün yaptığı açıklamada, kötü hava koşulları nedeniyle, Dubai Uluslararası Havalimanı’na tüm uçuşların askıya alındığını duyurdu.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE), Dubai kentinde etkili olan sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Şiddetli yağış nedeniyle su baskınları meydana gelirken bazı araçlar su basan yollarda seyir etmek zorunda kaldı.

Çalışmaları uzun süredir devam eden “Kod” adlı dizinin çekimlerine başlandı.

Dizinin senaristi Ali Öztürk, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda çekimlere başlandığını açıkladı.

Öztürk, geçtiğimiz haftalarda TEBA Magazin’e yaptığı açıklamada, uzun zamandır ara verilen projede değişiklikler yapılarak çalışmalarına başlandığı ve ekim ayında vizyona girebileceğini belirmişti.

Görgü tanıklarının ifadesine göre, Şeyh Rıdvan Köprüsü yakınlarında insanların internet bağlantısı için kullandıkları bir noktaya İsrail savaş uçağından füze saldırısı düzenlendi. Saldırıda 13 kişi yaşamını yitirdi, birçok kişi de yaralandı.

Hastane kaynakları da saldırıda ölen ve yaralananlar olduğunu doğruladı.

İsrail’in Gazze’yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 500’ü çocuk, 9 bin 560’ı kadın olmak üzere 33 bin 899 Filistinli öldürüldü, 76 bin 664 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 260’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere 604 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 468 Filistinli hayatını kaybetti.

Son verilere göre, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri devam eden çatışmalarda 276 Hizbullah mensubu, 54 Lübnanlı sivil, 17 Emel Hareketi, 13 Hamas, 12 İslami Cihad mensubu ile 7 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.

Danimarka hükümeti, 2020’de açtığı Bağdat Büyükelçiliğini kapatma kararı aldığını açıkladı.

Danimarka Dışişleri Bakanlığı, Bağdat Büyükelçiliğinin durumuna ilişkin internet sitesinden açıklama yaptı.

Açıklamada, Danimarka’nın, NATO’nun Irak’taki Eğitim ve Danışmanlık Misyonuna (NMI) katkıda bulunmak amacıyla 2020’de Bağdat’ta açtığı büyükelçiliğin görev süresinin sona erdiği ancak Kopenhag’ın NMI’ya az sayıda personelle katkı sunmaya devam edeceği belirtildi.

Danimarka ordu personelinin büyük kısmının Irak’tan çekilmesiyle Bağdat Büyükelçiliğinin görev alanının daraldığı kaydedilen açıklamada, “Dolayısıyla Danimarka hükümeti, büyükelçiliğini 31 Mayıs 2024 itibarıyla kapatma kararı almıştır.” ifadesi kullanıldı.

Bakan Sadiki, Meclis’in ikinci kanadı konumundaki Danışmanlar Meclisi’nde soruları yanıtladı.

Yaz ve kış mevsimlerinde ekilebilen alanın 2,5 milyon hektara ulaştığını belirten Sadiki, yağışların normal olduğu yıllarda ülkedeki ekilebilen tarım alanının 4 milyon hektara ulaştığına dikkati çekti.

“Kuraklık sebebiyle ekilen 2,5 milyon hektarın yüzde 20’sini kaybedeceğiz.” diyen Sadiki, bu yıl geçen yıla göre ekilen tarım alanının yüzde 31 oranında düştüğünü paylaştı.

Fas, üst üste 5 yıldır, ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının bel kemiğini oluşturan tarım sektörünün karşı karşıya olduğu tehlikelerin gölgesinde ciddi bir kuraklık tehdidi yaşıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) İşgal Altındaki Filistin Topraklarındaki İnsani İşler Koordinatörü Andrea de Domenico, BM basın toplantısına, video konferansla bağlandı.

Gazze’deki durum hakkında gazetecileri bilgilendiren de Domenico, Gazzelilerin her gün yaşam için mücadele verdiğini söyledi.

De Domenico, insani yardım çalışanlarının ellerinden geleni yapmaya çalıştığını ancak yerinden edilme ve kıtlıkla mücadele konusunda yapabilecekleri çok şey olmadığını belirterek, güvensizliğin en büyük sorun olmaya devam ettiğini dile getirdi.

Kıtlığın gıda, hijyen, su ve sağlık tesislerinin tümünün yokluğu nedeniyle ortaya çıktığına işaret eden de Domenico, “Belirsizlik, Gazze halkının her gün yüzleştiği gerçek.” dedi.

“İsrail, ‘kuzeye gidin’ dedi sonra vurdu”

De Domenico, Gazze’nin güneyine gelen ailelerin 7 kere yerinden edildiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2 gün önce binlerce kişinin kuzeye gitmek için sıraya girdiğini gördük. İsrailli güçlerin, kuzeye dönüşe izin verdiğine ilişkin haberler çıktı. Hatta bazı insanlar telefonla aranarak kuzeye dönebilecekleri yönünde bilgilendirdi. Binlerce kişi burada sıraya girince İsrail ordusu ateş açtı.”

De Domenico, hala olayı anlamaya çalıştıklarını kaydetti.

İnsani yardımın “farklı stratejik kombinasyonlarla” engellendiğini belirten de Domenico, erişim engeli, geciktirme ya da başka sorunların sürekli ortaya çıktığını söyledi.

De Domenico, İsrail’in “yardımı engelliyoruz” dememek için bu stratejileri ürettiğini vurgulayarak, İsrail’in suçlama oyununu tekrar tekrar oynadığına işaret etti.

“Gazze’de ayakta kalabilen tek bir üniversite yok”

Andrea De Domenico, İsrail’in Han Yunus saldırısının ardından hemen hemen her şeyin yıkıldığına dikkati çekerek, “Okulların çoğu yok edildi. Gazze’de ayakta kalabilen tek bir üniversite yok. Okullara yönelik sistematik bir saldırı görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Bunun öğrencilerin yıllarca eğitim alamayacağı anlamına geldiğini belirten de Domenico, “Eğitimi korumanın önemi çok büyük. Eğitim gelecek için ümittir.” dedi.

De Domenico, hastanelere yönelik saldırıların da endişe verici olduğunun altını çizerek, İsrail’in Şifa Hastanesi’ne yönelik baskınının ardından BM ekiplerinin buraya gittiğini, adeta “terör sahnesiyle” karşılaştıklarını kaydetti.

Hastanenin tamamen işlevsiz hale getirildiğini aktaran de Domenico, çok sayıda cesedin kayıp olduğunu, insanların öldürülen yakınlarını teşhis edemediğini, ayakkabılarından tanımaya çalıştığını bildirdi.

Batı Şeria’da durum

İşgal altındaki Batı Şeria hakkında da konuşan de Domenico, geçen cumadan beri durumun iyice kötüleştiğini, yerleşimcilerin 17 köye saldırı düzenlendiğini aktardı.

De Domenico, İsrailli güçlerin yerleşimcileri koruduğunun ya da onlara direkt destek verdiğinin görüldüğünü belirterek, 7 Ekim 2023’ten bu yana yerleşimcilerin Batı Şeria’da 781 saldırı düzenlediğini söyledi.

“İnsani yardım” çağrısı

De Domenico, yarın Gazze ve Batı Şeria için insani yardım çağrısını açıklayacaklarını dile getirerek, “Gazze ve Batı Şeria’daki 3 milyon insanı desteklemek için 2,8 milyar dolar yardım çağrısında bulunacağız.” dedi.

Yardımların yüzde 90’ının Gazze’ye gideceğini aktaran de Domenico, ilk etapta 4 milyar dolarlık yardım çağrısı yapmayı planladıklarını ancak yardım dağıtım kabiliyetlerinin kısıtlı olması nedeniyle rakamı düşürdüklerini kaydetti.

Ukrayna Parlamentosunun internet sitesinde, Zelenskiy’in seferberlik, askerlik kaydı ve askerlik hizmetiyle ilgili bazı konuların iyileştirilmesine yönelik yeni seferberlik yasasını imzaladığı belirtildi.

Yasa resmi olarak yayımlandıktan 1 ay sonra yürürlüğe girecek.

Ukrayna Parlamentosu, 11 Nisan’da askeri seferberlik şartlarını sıkılaştıran yasa tasarısını kabul etmişti.

– Sıkılaştırılmış seferberlik yasası

Yasaya göre, seferberlik sırasında 18 ila 60 yaş arasındaki erkeklerin her zaman bir askerlik kayıt belgesi taşımaları, bir askerlik sicil ve kayıt bürosu temsilcisinin veya bir polis memurunun talebi üzerine bunu göstermesi gerekecek.

Erkekler ayrıca bir sınır geçiş noktasında veya sınır bölgesinde bir sınır görevlisinin talep etmesi halinde askeri kayıt belgesini göstermek zorunda olacak.

Ayrıca yurt dışında olup da askerlik kayıt belgesi olmayanlar yeni pasaport alamayacak.

Yasa yayınlandıktan sonra askerlik hizmetiyle yükümlü tüm kişilere 60 gün içinde ikamet adreslerini, iletişim bilgilerini ve askeri kayıt verilerini güncelleme zorunluluğu getirilecek.

18-60 yaş arası askerlik hizmetinden sorumlu kişiler, ancak askerlik sicil bilgilerini güncellemeleri halinde Ukrayna’nın yabancı diplomatik kurumlarında konsolosluk hizmeti alabilecek.

ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Lankford, İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan’la ilgili olarak Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a bir mektup gönderdi.

Lankford, mektubunda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısına katılmak üzere New York’a gelmesi beklenen Abdullahiyan’ın ABD vizesinin iptal edilmesi çağrısında bulundu.

İran’ın İsrail’e yönelik karşı saldırılarını gerekçe gösteren Lankford, daha önce de İranlı dışişleri bakanlarına o günün koşulları göz önünde bulundurarak vize verilmediğini hatırlattı.

Daha önce Donald Trump yönetimi, New York’ta yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) toplantısına katılmak isteyen dönemin İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’e vize vermemişti.

El-Halil Belediyesi yaptığı açıklamada, İsrail işgal makamlarının, kentin kuzeyindeki el-Buveyra bölgesinde Filistin vatandaşlarına ait 64 dönüm araziye el koymak üzere askeri bir karar çıkardığını duyurdu.

Gazze Şeridi’nde savaşın büyük bir hızla devam ettiği bir süreçte kararın çıktığına dikkat çekilen açıklamada, arazinin yasa dışı Yahudi yerleşimciler için yeni yerler inşa edilmek amacıyla kullanılacağı vurgulandı.

El-Halil Belediyesi, söz konusu askeri karar ile bölgedeki 8 bin kişiden oluşan Filistin nüfusunun da zorla göç ettirilmek üzere bir hazırlık yapıldığını belirterek, bölgedeki 800 dönümlük araziye el konulacağı uyarısında bulundu.

Kararın ardından Halil kentindeki resmi kurumlar ve sivil toplum kuruluşları yaptıkları toplantıda, meselenin hukuki olarak yakından takip edilmesi ve bölgede durumları patlama noktasına getiren açık ihlallerin acilen durması için derhal müdahale edilmesi çağrısı yaptı.

NATO, “İran’ın İsrail’e saldırılarıyla Orta Doğu’daki gerilimi artırmasını” kınayarak, itidal çağrısında bulundu. NATO sözcüsü Farah Dakhlallah, X hesabından yaptığı açıklamada, “İttifak’ın İran’ın dün gece gerginliği artırmasını kınadığını ve itidal çağrısında bulunduğunu” bildirdi.

NATO’nun gelişmeleri yakından izlediğini belirten Dakhlallah, “Orta Doğu’daki çatışmanın kontrolden çıkmaması hayati önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.

İsrail, İran’ın Şam’daki konsolosluk binasına 1 Nisan’da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2’si general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü. İran, İsrail’in konsolosluk saldırısının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini ve misillemede bulunacaklarını duyurmuştu.

İsrail de İran’ın saldırılarına karşılık vereceğini bildirmişti. İran dün İsrail’e yüzlerce kamikaze insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesiyle saldırı başlatmış, bazı askeri hedeflerin vurulduğunu açıklamıştı.

İsrail ise saldırıların çoğunun hava savunma sistemlerince önlendiğini ancak güneydeki bir askeri üsse füze isabet ettiğini belirtmişti.

Erbil kentinde çok sayıda şiddetli patlama sesleri duyuldu.

Erbil’de çok sayıda şiddetli patlama sesleri duyulurken, sosyal medya platformu X’te birçok kullanıcı da kentte patlamalar yaşandığına ilişkin paylaşımda bulundu.

Öte yandan, Erbil’de bulunan ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait üsteki hava savunma sisteminin aktif hale getirildiği ve atılan en az 3 füzenin de imha edildiği görüldü.

Konuya ilişkin IKBY yetkililerinden henüz açıklama yapılmadı.

İsrail ordusu, İran’ın İHA saldırısı başlattığını, İsrail hava ve deniz kuvvetlerinin İHA’ları izlediğini açıklamıştı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, İran‘ın İsrail‘e saldırısıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Watson, açıklamasında, “İran, İsrail’e karşı bir hava saldırısı başlattı. Başkan Biden’ın mesajı net: İsrail’in güvenliğine olan desteğimiz sarsılmaz. ABD, İsrail halkının yanındadır ve İran’dan gelen tehditlere karşı onların savunmalarını desteklemektedir.” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Joe Biden’ın bugün Beyaz Saray’a dönerek gelişmeleri ulusal güvenlik ekibiyle yakından takip ettiğini belirten Watson, ABD’li yetkililerin İsrailli muhataplarıyla her an irtibat halinde olduklarını vurguladı.

Irak Ulaştırma Bakanlığı’nın uçuşları durdurma kararı sonrasında Erbil ve Süleymaniye havalimanları uçuşlara kapatıldı.

Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) hükümetinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Irak hava sahasındaki istikrarsızlık ve askeri gerginlikler nedeniyle Erbil ve Süleymaniye havalimanlarına uçuşların geçici olarak durdurulmasına karar verildi.”

Süleymaniye Uluslararası Havalimanı Direktörü Hendren Müftü açıklamada, “Irak Ulaştırma Bakanlığı’nın emriyle tüm uçuşlar süresiz olarak askıya alındı.” dedi.

Müftü, “Bu karar Irak Ulaştırma Bakanlığı tarafından turistlerin can güvenliğinin korunması amacıyla verilmiştir ve geçicidir.” ifadesinde bulundu.

 

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasında, “İsrail Devleti, Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonları derhal durdurmalı” talebiyle ilgili, İsrail’in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her türlü eylemden kaçınması ve soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetti.

UAD Başkanı ABD’li Yargıç Joan Donoghue, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, İsrail’in Gazze’deki fillerinin Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle açtığı davadaki ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin mahkeme kararını okudu.

İsrail’in 7 Ekim’den sonra Gazze’ye yönelik hava, kara ve denizden başlattığı askeri operasyonların çok büyük sivil can kaybına, sivil altyapının yıkımına ve Gazze nüfusunun büyük çoğunluğunun yerinden edilmesine neden olduğunu kaydeden Donoghue, “Divan, bölgede ortaya çıkan insanlık trajedisinin boyutunun son derece farkındadır ve devam eden can kayıpları ile insanların acılarından derin kaygı duymaktadır.” ifadelerini kullandı.

Donoghue, UAD’nin İsrail’in Soykırım Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerinin bazılarını ihlal ettiğine ilişkin ihtiyati tedbir kararı almaya yetkisi olduğunu da belirterek, Güney Afrika’nın İsrail aleyhine ileri sürdüğü iddiaları “makul seviyede” ispatladığına hükmetti.

Filistinlilerin Soykırım Sözleşmesinin ikinci maddesinde işaret edilen etnik ve dini bir grup tanımı kapsamında değerlendirilebileceğini kaydeden Donoghue, Divan’ın Gazze’deki felaket boyutundaki insani durumun, tedbir kararını gerektirecek düzeyde “acil tehlike” teşkil ettiğine hükmettiğini de kaydetti.

UAD Başkanı Donoghue, Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasında mahkemenin, “İsrail Devleti, Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonları derhal durdurmalı” talebiyle ilgili, İsrail’in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her türlü eylemden kaçınması ve soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına karar verdiğini bildirdi.

Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani, “Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılar, düşman, hain ve muhaliflerin bölgenin yapısını bozmaya yönelik girişimleridir.” dedi.

IKBY Başbakanı Barzani, Kormor Gas Tesisi’ne yönelik açıklamada bulundu.

Barzani, “Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılar, düşman, hain ve muhaliflerin bölgenin yapısını bozmaya yönelik girişimleridir. Aralıksız devam eden saldırı ve baskılarla Kürdistan’ın çökeceğine inanıyorlar.” ifadesinde bulundu.

Mesrur Barzani, “Bu saldırıları sürekli kınayan dost ülkelerin anlayış ve tutumuna teşekkür ediyoruz ancak açıklama ve kınama, bu haksız komplo ve saldırıları sonlandırmayacak ve bir daha yaşanmasını engellemeyecektir.” şeklinde açıklama yaptı.

Irak hükümetine çağrıda bulunan Barzani, “Irak hükümetinin bu kanun kaçaklarının oluşturduğu tehdidi sona erdirmek için pratik adımlar atması ve Kürdistan Bölgesi dahil tüm Irak’ın güvenliğini koruması önemlidir.” dedi.

Son olarak Barzani, “Dost ülkeleri Kürdistan Bölgesi’nde halkımızın güvenliğinin, ekonomik güvenliğin ve siyasi istikrarın korunması için ciddi önlemler almaya ve bize saha yardımı sağlamaya çağırıyoruz.” diyerek çağrıda bulundu.

Irak Ortak Harekat Komutanlığı, Irak Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Başbakan Muhammed Şiya Sudani’nin Kormor Gaz Tesisi’ne düzenlenen füze saldırısını araştırmak üzere bir güvenlik komisyonu atadığını açıkladı.

Ortak Harekat Komutanlığı Başkanı yaptığı açıklamada, Irak hükümetinin ülkenin ekonomik altyapısını geliştirmeye, vatandaşlara insan onuruna yakışır bir yaşam sağlamaya ve ulusal ekonomiyi korumaya çalıştığını belirterek, “Ancak çok sayıda yıkıcı grup güney Süleymani vilayetindeki Kormor Gaz Tesisi’ne saldırdı.” ifadesinde bulundu.

Süleymaniye’nin Çemçemal ilçesinde bulunan Dana Gaz Petrol Şirketi’ne ait Kormor Gaz Tesisi’ne 25 Ocak akşamı saldırı gerçekleştirildi.

Dana Gas’tan drone saldırısına ilişkin açıklama

Dana Gas şirketi 25 Ocak akşamı Kormor Gaz Tesisine yapılan drone saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada, sahadaki üretimin geçici olarak durdurulduğunu belirterek, depodaki yangının söndürüldüğü saldırısında kimsve saldırıda kimsenin yaralanmadığını vurguladı.

Açıklamada, şirket, çalışanlarının mümkün olan en kısa sürede üretime devam etmek için gerekli tüm önlemleri alacağı belirtildi.

2007 yılında kurulan Kormor Gas Tesisi, Süleymaniye’nin Çamçemal ilçesinde bulunmaktadır.

NBA’de Batı Konferansı ekiplerinden Los Angeles Clippers, Kawhi Leonard ile nikah tazeledi.

Los Angeles ekibinden yapılan açıklamada, 32 yaşındaki ABD’li basketbolcuyla yeni sözleşme imzalandığı duyuruldu.

ABD basınında Leonard’ın 3 yıllık sözleşme karşılığında 152,4 milyon dolar kazanacağı öne sürüldü.

Kariyerinde 2 NBA şampiyonluğu yaşayan ve 5 kez all-star seçilen skorer oyuncu, San Antonio Spurs ve Toronto Raptors formaları giydikten sonra 2019’da Clippers’a imza atmıştı.

Leonard, NBA’de bu sezon maç başına 23,8 sayı, 6,1 ribaunt ve 3,4 asist ortalamaları yakaladı.

Divaniye, Selahaddin, Musanna, Zikar ve Necef illerinde şiddetli yağışlar ve sel tehlikesi nedeniyle resmi tatil ilan edildi.

Söz konusu illerin valiliklerinden yapılan açıklamada, yarın (16 Kasım 2023 Perşembe) için resmi tatil ilan edildiği bildirildi.

Tatil kararının üçüncü dönem sınavlara giren öğrencileri ayrıca güvenlik ve sağlık birimleri için geçerli olmadığı aktarıldı.

Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı ve Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi Listesi Başkanı Hasan Turan, sosyal medya hesabından bir bildiri paylaştı.Turan, bildiride, Soruşturma ve Adalet Heyeti’nin, Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi listesinde yer alan emekli Tümgeneral Turhan Abdurrahman’ın adaylığını iptal etmesinin, siyasi bir karar olduğunu ve Kerkük’teki Türkmen seçmenini baskı altına almak ve seçimlere katılımı engellemek için yapıldığını söyledi.

 Tümgeneral Turhan Abdurrahman, Kerkük’ün önde gelen şahsiyetlerinden biridir. Kerkük Polis Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlenerek El Kaide ve DEAŞ terör örgütleriyle mücadelede onurlu ve kahramanca hizmetlerde bulunmuştur. 2011 yılında Terörle Mücadele Birimine başkanlık yaparak, El Kaide ve DEAŞ’a yönelik terörist planlarını engellenmesinde önemli katkıları olmuştur.

Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi, kararın siyasi bir karar olduğunu ve Türkmen seçmenini etkileyerek seçimlere geniş katılımı engellemeyi amaçladığını belirtti. ITC, Tümgeneral Turhan Abdurrahman’ın geçmişi ve sunduğu hizmetlerin taraflarca ve her yerde bilindiğini belirterek, bu haksız kararın onun ne kariyerini ne de emekli olduktan sonra memleketine ve Türkmenlere sunduğu emeklerini etkileyemeyeceğini vurguladı.

Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi, Aziz şehrimizdeki tüm onurlu insanları, özellikle de Türkmen halkını, bu karara karşı önümüzdeki seçimlere yoğun katılım sağlayarak cevap vermeye ve başından beri kirli planların hedefi olan listemize oy vermeye çağırdı.

Bildiride şu ifadelere yer verildi:

“Soruşturma ve Adalet Heyeti’nin kararı, siyasi bir karardır. Bu karar, Türkmen seçmenini etkileyerek seçimlere geniş katılımı engellemeyi amaçlamaktadır.

Tümgeneral Turhan Abdurrahman, Kerkük’ün önde gelen şahsiyetlerinden biridir. Kerkük Polis Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlenerek El Kaide ve DEAŞ terör örgütleriyle mücadelede onurlu ve kahramanca hizmetlerde bulunmuştur. 2011 yılında Terörle Mücadele Birimine başkanlık yaparak, El Kaide ve DEAŞ‘e yönelik terörist planlarını engellenmesinde önemli katkıları olmuştur.

Bu haksız karar, Tümgeneral Turhan Abdurrahman’ın ne kariyerini ne de emekli olduktan sonra memleketine ve Türkmenlere sunduğu emeklerini etkileyemeyecektir.

Aziz şehrimizdeki tüm onurlu insanları, özellikle de Türkmen halkını, bu karara karşı önümüzdeki seçimlere yoğun katılım sağlayarak cevap vermeye ve başından beri kirli planların hedefi olan listemize oy vermeye çağırıyoruz.”

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Hasan Turan Kerkük’te merkezi hükümet tarafından kanunu uygulama operasyonunun yıl dönümü dolaysıyla mesaj yayınladı.

Turan yaptığı açıklamada satır başları:

 “Kerkük’te güvenliğin federal olarak kalması değişmeyen tutumlarımızdan biridir”

16 Ekim 2017 tarihinde Kerkük’te kanunu uygulama operasyonunun yıl dönümünde başarılı olarak devam etmesi dolaysıyla ITC Genel Başkanı ve Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi Listesi Başkanı Hasan Turan, güvenlik güçlerinin Kerkük’te güvenliğin ve istikrarın sağlanması için gösterdikleri çabalara değinerek övgüde bulundu.

Turan, münasebetle ilgili şunları kaydetti: “16 Ekim 2017 yılında kanunu uygulama operasyonunun yıl dönümünü kutlamak bir gurur kaynağıdır. Bu ulusal başarıyı herkes korumalıdır çünkü söz konusu operasyonla birlikte Kerkük’te hırsızlık, şantaj, adam kaçırma ve suikast gibi olayların yaşandığı karanlık bir dönem sona ererek, devletin egemenliği yanı sıra şehirde etnik grup ayrımcılığı olmadan güvenlik ve istikrar yeniden sağlandı”.

Türkmenler, başkalarının istikrarına ve yaşama haklarına zarar vermeden milli ve ulusal tutumlarını savunmaktadır. Türkmenler, bölgelerindeki toplumsal barışın yeniden tehdit edilmesine izin vermeyecekleri gibi Türkmen bölgelerinin de yan çatışmalardan ve anlaşmazlıklardan uzak tutulması gerekmektedir. Bunun için terör örgütlerinin her türlüsünün kalıntıları yok edilmelidir diye konuştu.

Irak halkının tüm etnik unsurların temsil edildiği, üçüncü ana unsurunda Türkmenlerin olduğu bir hükümetin yanında olacağız. Kerkük’te güvenliğin merkezi hükümet tarafından federal olarak kalması ve bu şehrin her türlü siyasi hesaplardan uzak tutulması gerekmektedir. Ayrıca Kerkük halkı arasındaki birlikte yaşam ruhuna ve istikrara zarar verilmesine hiçbir zaman müsaade edilmemelidir diye vurgu yaptı.

Güvenlik ve istikrarın sağlanması gerektiğini, kalkınma ve yeniden yapılanma gereksinimlerinin önemli bir parçası oluğunu, Kerkük’ün UNAMI müzakereleri yoluyla sürdürülebilir çözümlere ihtiyacı duyduğunu belirterek “Kerkük yönetiminin eşit bir şeklide unsurları arasında paylaşılmasından yana bağlılığımızı yineliyoruz” diye ifadeler kullandı.

Turan, sözlerine şöyle devam etti:  “Kerkük’ü korumak, Irak’ta birliğini sağlanmasının teminatıdır. Kanunu uygulama operasyonunu başarıya ulaştıran ve terör örgütlerine karşı yürüttükleri operasyonlardan dolayı başta eski Başbakan Dr. Haydar El-İbadi olmak üzere tüm emniyet ve federal güvenlik güçleri mensuplarının takdir ediyoruz. Halihazırda Kerkük’teki güvenlik durumu, istikrarı ve birlikte yaşamanın en güzel örneğini yansıtmaktadır. Aynı zamanda sürdürebilir çözümlere ulaşmak için Kerkük halkı arasındaki diyalogların da devam etmesi, söz konusu başarının diğer bir gerçekçi yansımasını temsil etmektedir”. ifadelerine yer verdi.

Irak Türkmen Cephesi (ITC ) Genel Başkanı Hasan Turan, İsrail’in Gazze Şeridi’nde 500’den fazla Filistinlinin öldüğü hastane saldırısını kınadı.

Turan, X sosyal medya platformundan paylaştığı mesajında, “Gazze’ deki El-Ehli Baptist Hastanesi’nde masum sivilleri hedef alan saldırı bizleri derinden üzmüştür.” ifadesini kullandı.

Bu korkunç şiddetin sona ermesini isteyen Turan, kalbinin ve dualarının masum insanlardan, Filistin’den ve özgürlükten yana olduğunu belirtti.

İsrail’in dün akşam saatlerinde Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’ne düzenlediği saldırıda en az 500 Filistinli hayatını kaybetmişti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan MGK toplantısının ardından bildiri yayımlandı.

 

Toplantıda Türkiye’nin, yaklaşık yarım asırdır önemli sınamalarla karşı karşıya kalan dost ve kardeş Irak halkına azami desteği sunmaya devam edeceğine dikkat çekilerek, barış içinde bir arada yaşama kültürünün ülkedeki en müstesna örneklerinden birini teşkil eden Kerkük’teki huzurun muhafazasının ve ülkedeki terör örgütlerinin tamamen bertaraf edilmesinin, bölgeye yönelik siyasetin esasları arasında yer aldığının altı çizildi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından paylaşılan bildiriye göre toplantıda, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere milli birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunuldu.

Bildiride, Suriye halkının PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütüne karşı gösterdiği meşru direnişin, masum insanları katleden, çocukları zorla silah altına alan ve ülkenin tabii kaynaklarını sömüren bu taşeron örgütün, barış ve huzurun önündeki en büyük engel olduğunu teyit ettiği belirtildi.

Bölücü terör örgütünün bölgeden temizlenmesi yönündeki kararlılığın vurgulandığı bildiride, bu “cinayet şebekesine” destek vermeyi sürdüren aktörlere, uluslararası hukuk ve insan haklarından kaynaklanan yükümlülükleri ile müttefiklik mesuliyetlerinin hatırlatıldığı aktarıldı.

Toplantıda Türkiye’nin, yaklaşık yarım asırdır önemli sınamalarla karşı karşıya kalan dost ve kardeş Irak halkına azami desteği sunmaya devam edeceğine dikkat çekilerek, barış içinde bir arada yaşama kültürünün ülkedeki en müstesna örneklerinden birini teşkil eden Kerkük’teki huzurun muhafazasının ve ülkedeki terör örgütlerinin tamamen bertaraf edilmesinin, bölgeye yönelik siyasetin esasları arasında yer aldığının altı çizildi.

Bildiride, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) egemenliğine ve Kıbrıs Türklerinin en temel insani ihtiyaçlarına yönelik çifte standartlı tutum ve faaliyetlerinin tarafsızlık yükümlülüğüyle bağdaşmadığı ve itibarını zedelediği, bu çerçevede, barış gücünün KKTC’deki faaliyetlerinin KKTC makamlarıyla varacağı bir yazılı mutabakat yoluyla hukuki zemine oturtulması ihtiyacının bir kez daha ortaya çıktığı ifade edildi.

Türkiye’nin, uluslararası hukuk ve antlaşmalardan kaynaklanan hakları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği ve huzurunun teminatı olmaya devam edeceği vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:

“Güney Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun ancak Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin kayıtsız şartsız tesisi ve bölgemizdeki tüm ülkelerin refahına katkı sağlayacak ahdi yükümlülüklerin gereğinin yerine getirilmesiyle açılabileceği hususu, başta Ermenistan olmak üzere tüm taraflara hatırlatılmış, Türkiye’nin bölgede kalıcı barışın ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları desteklemeyi sürdüreceği belirtilmiştir.

Ukrayna’da sürmekte olan savaşa ilişkin son gelişmeler ile Karadeniz Tahıl Girişimi’nin canlandırılması başta olmak üzere atılabilecek adımlar ele alınmış, Türkiye’nin, savaşın adil ve kalıcı bir barışla gecikmeksizin sonlandırılması yönündeki gayretlerini sürdürme kararlılığı teyit edilmiştir.”

Kosova’da meydana gelen hadiseler ve Balkanlar’daki son durumun değerlendirildiği toplantıda, Türkiye’nin hem bölgede hem de NATO misyonunun komutasını üstleneceği Kosova’da, barışın ve huzurun muhafazası için azami gayreti sarf edeceği belirtildi.

Bildiride, Türkiye’nin, zor günler geçiren dost ve kardeş Libya halkına sağladığı yardım ve desteği tüm ülke sathında dengeli ve eşit bir şekilde sürdüreceği ve büyük afetin ardından oluşan dayanışmanın muhafazası ile ülkedeki birlik ve beraberliğin yeniden tesisine katkı sunmaya, tüm aktörlerle temas halinde devam edeceği de aktarıldı.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Hasan Turan, 7 Ekim Türkmen Milli Bayramı münasebetiyle kutlama mesajı paylaştı.

Turan yaptığı açıklamada, “Davamıza ve milli kimliğimize sadık kalarak Türkmenlerin haklarını savunmaya devam edeceğiz.  Milli irademizin doğuşunu temsil eden 7 Ekim 1997 Türkmen Milli Bayramı dolaysıyla asil halkımızı kutluyorum. Irak’ın üçüncü ana unsuru olan Türkmen halkımız, tüm unsurların haklarına saygı duyan birleşik ırak çatısı altında milli kimliğini koruma mücadelesini sürdürmektedir” diyerek Türkmenlerin mücadelesine dikkat çekti.

Genel Başkan mesajında, “Bugün Türkmenli’nin tüm il ve ilçelerinde Türkmen birliğinin devam etmesi ve meşru haklarımızın korunması, Türkmenlere idari haklar kazandırmak, çocuklarımızın anadillerinde eğitim hakkını güvence altına almak için siyasi söylemimizi ileriye taşıma taahhüdümüzü sürdürüyor, taleplerimizi yeniliyoruz” diyerek Türkmen coğrafyamızın savunulması çağrısına devam edeceklerini ekledi.

Turan kutlama mesajında, “Ülkenin tanık olduğu siyasi kriz nedeniyle Türkmenler diyalog ve katılıma yoluyla bölgenin güven ve istikrarını korumak için çabalarını sürdürüyor ve ulusal taahhütlerini yeniliyorlar” dedi ve  “Türkmen halkının milli iradesini planlı bir şekilde hedef alındığını görmekteyiz” cümlesini sözüne ekledi.

Turan kutlama mesajında, adaletsizlik, dışlanma ve her alanda Türkmen varlığının korunması için mücadele eden Türkmen partilerinin, yetkilerinin, şahsiyetlerinin ve Türkmenlerin rolüne dikkat çekerek, Türkmen halkının Irak’ın üçüncü ana unsuru olduğunu ve her zaman Irak’ın birliğini ve egenmenliğini savunacaklarını bildirdi.

Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı Hasan Turan mesajın sonunda, birleşik bir Irak’ta ulusal hakları elde etmek için Türkmen halkının savunulmasında vatansever ve milliyetçi yaklaşımını sürdürmeye devam edeceklerini yineledi.

 

Türkiye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, 7 Ekim Türkmen Milli Bayramı münasebetiyle kutlama mesajı yayınladı. 

Topçu yaptığı açıklamada ‘’Türkmensiz Bağdat, Türkmensiz Erbil, Türkmensiz Kerkük’’ isteyenler ve Türkmen’i sahipsiz sananlar bilsinlerki Irak Arapsız ve Kürtsüz olmayacağı gibi Türkmensiz de asla olmaz. 7 Ekim Türkmen Milli Bayramını kutluyor. Türkmeneli şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. İfadelerine yer verdi.

Kerkük Valiliği resmi yazışmalarda ve tabelalarda “ihmal edilen” Türkçenin yeniden resmi dil olarak kullanılması talimatı verdi.

Kerkük Valiliği, şehirdeki devlet kurumlarının resmi yazışmaları, tabelaları ve trafik işaret levhalarına Türkçenin eklenmesi talimatının yer aldığı genelgeyi ilgili kurumlara gönderdi.

Valiliğin genelgesine göre, Türkçe, resmi kurumların antetli kağıtları ve mühürlerinde de yer alacak.

Kerkük Valiliği Basın Sorumlusu Mervan el-Ani, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Kerkük’te Arapça, Kürtçe ve Süryanice gibi Türkçenin de devlet kurumlarının yazışmaları ve tabelalarında kullanılmasının anayasal hak olduğunu belirtti.

– Türkmen Milletvekili Salihi ihmale dikkati çekmişti

Irak Meclisindeki Türkmen Grup Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşat Salihi, 11 Eylül’de Kerkük Valisi Rakan el-Cuburi’ye gönderdiği resmi talep yazısında, Irak Anayasası’na göre Türkmenlerin ana dili Türkçenin de kentteki resmi kurum tabelaları, mühürleri ve trafik levhalarında kullanılmasının ihmal edildiğine dikkati çekmişti.

Salihi, Kerkük Valisi’nden bu konuda gereken hassasiyetin gösterilmesini istemişti.

Irak Anayasası’nın 4. maddesine göre Arapça ve Kürtçenin yanı sıra Türkçe ve Süryanice de nüfusun yoğun olduğu bölgelerde resmi dil sayılıyor.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Hasan Turan Devlet İdaresi Koalisyonu toplantısına katıldı.

Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı ve Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi Listesi Başkanı Hasan Turan, Devlet İdaresi Koalisyonu toplantısına katıldı.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin katılımıyla 26 Eylül 2023 Salı akşamı Hükümet Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıda, ülkedeki siyasi, ekonomik ve hizmet durumuyla ilgili konular tartışıldı.

Toplantıda, Irak’taki bölgesel durumun tartışıldığı, tüm sorunların barışçıl yollarla çözüldüğü, komşu Irak ülkeleri ve diğer ülkelerle ilişkilerde şiddet kullanımının reddedildiği, gergin açıklamalardan uzak, müzakere ve diyaloğun çözüm aracı olarak kullanıldığı ve Irak ile kardeş Kuveyt arasındaki bazı çözülmemiş sorunların her iki ülkenin meşru haklarını koruyacak şekilde çözülmesi için müzakerelerin sürdürülmesi çabalarında hükümetin desteklenmesine vurgu yapıldı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan MGK toplantısının ardından bildiri yayımlandı.

Toplantıda Türkiye’nin, yaklaşık yarım asırdır önemli sınamalarla karşı karşıya kalan dost ve kardeş Irak halkına azami desteği sunmaya devam edeceğine dikkat çekilerek, barış içinde bir arada yaşama kültürünün ülkedeki en müstesna örneklerinden birini teşkil eden Kerkük’teki huzurun muhafazasının ve ülkedeki terör örgütlerinin tamamen bertaraf edilmesinin, bölgeye yönelik siyasetin esasları arasında yer aldığının altı çizildi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından paylaşılan bildiriye göre toplantıda, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere milli birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunuldu.

Bildiride, Suriye halkının PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütüne karşı gösterdiği meşru direnişin, masum insanları katleden, çocukları zorla silah altına alan ve ülkenin tabii kaynaklarını sömüren bu taşeron örgütün, barış ve huzurun önündeki en büyük engel olduğunu teyit ettiği belirtildi.

Bölücü terör örgütünün bölgeden temizlenmesi yönündeki kararlılığın vurgulandığı bildiride, bu “cinayet şebekesine” destek vermeyi sürdüren aktörlere, uluslararası hukuk ve insan haklarından kaynaklanan yükümlülükleri ile müttefiklik mesuliyetlerinin hatırlatıldığı aktarıldı.

Toplantıda Türkiye’nin, yaklaşık yarım asırdır önemli sınamalarla karşı karşıya kalan dost ve kardeş Irak halkına azami desteği sunmaya devam edeceğine dikkat çekilerek, barış içinde bir arada yaşama kültürünün ülkedeki en müstesna örneklerinden birini teşkil eden Kerkük’teki huzurun muhafazasının ve ülkedeki terör örgütlerinin tamamen bertaraf edilmesinin, bölgeye yönelik siyasetin esasları arasında yer aldığının altı çizildi.

Bildiride, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) egemenliğine ve Kıbrıs Türklerinin en temel insani ihtiyaçlarına yönelik çifte standartlı tutum ve faaliyetlerinin tarafsızlık yükümlülüğüyle bağdaşmadığı ve itibarını zedelediği, bu çerçevede, barış gücünün KKTC’deki faaliyetlerinin KKTC makamlarıyla varacağı bir yazılı mutabakat yoluyla hukuki zemine oturtulması ihtiyacının bir kez daha ortaya çıktığı ifade edildi.

Türkiye’nin, uluslararası hukuk ve antlaşmalardan kaynaklanan hakları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği ve huzurunun teminatı olmaya devam edeceği vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:

“Güney Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun ancak Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin kayıtsız şartsız tesisi ve bölgemizdeki tüm ülkelerin refahına katkı sağlayacak ahdi yükümlülüklerin gereğinin yerine getirilmesiyle açılabileceği hususu, başta Ermenistan olmak üzere tüm taraflara hatırlatılmış, Türkiye’nin bölgede kalıcı barışın ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları desteklemeyi sürdüreceği belirtilmiştir.

Ukrayna’da sürmekte olan savaşa ilişkin son gelişmeler ile Karadeniz Tahıl Girişimi’nin canlandırılması başta olmak üzere atılabilecek adımlar ele alınmış, Türkiye’nin, savaşın adil ve kalıcı bir barışla gecikmeksizin sonlandırılması yönündeki gayretlerini sürdürme kararlılığı teyit edilmiştir.”

Kosova’da meydana gelen hadiseler ve Balkanlar’daki son durumun değerlendirildiği toplantıda, Türkiye’nin hem bölgede hem de NATO misyonunun komutasını üstleneceği Kosova’da, barışın ve huzurun muhafazası için azami gayreti sarf edeceği belirtildi.

Bildiride, Türkiye’nin, zor günler geçiren dost ve kardeş Libya halkına sağladığı yardım ve desteği tüm ülke sathında dengeli ve eşit bir şekilde sürdüreceği ve büyük afetin ardından oluşan dayanışmanın muhafazası ile ülkedeki birlik ve beraberliğin yeniden tesisine katkı sunmaya, tüm aktörlerle temas halinde devam edeceği de aktarıldı.

Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı ve Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi listesinin lideri Hasan Turan, başkent Bağdat’ta Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım El-Araci ile bir araya geldi.

 

Toplantıya, Türkmen Kardeşlik Ocağı Başkanı Dr. Faruk Abdullah Abdurrahman da katıldı. Görüşmede, Irak’taki siyasi ve güvenlik durumu ele alındı ve Kerkük’teki son gelişmeler değerlendirildi. Turan, Kerkük’teki son durum ve Türkmen bileşeninin Kerkük’ün güvenliğini ve istikrarını korumanın önemi konusundaki görüşlerini paylaştı. Turan ayrıca, Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi listesinin açıkladığı şeref belgesini de dile getirdi. İki taraf, diyalog ve ortak koordinasyon, ulusal söylemi benimseme, görüşleri yakınlaştırma, ortak bir düşünceden hareket etme ve ulusal çıkarları öncelemenin önemini vurguladı. Bu, Kerkük’teki barışçıl birlikteliği sürdürmeye ve tüm bileşenlerinin güvenliklerini sağlamaya yardımcı olacaktır diye ifade edildi.

Kerkük’te 4,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

 

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 00.43’te merkez üssü Kerkük olan 4,8 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Hakkari’nin Şemdinli ilçesine 223 kilometre mesafede meydana gelen depremin 7 kilometre derinlikte olduğu belirlendi.

Türkiye Milli Savunma Bakanlığı Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı sonrasında Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarınca gündeme ilişkin bilgi verildi.

Bakanlık kaynakları, Kerkük’te yaşanan olaylarla ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti:

“Kerkük önemli, Sn. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi bölgede barış ve huzur için özellikle Kerkük’ün yapısını bozacak faaliyetlerden uzak durulması önem arz ediyor. Biz de oradaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Son geldiğimiz noktada; Irak Federal Meclisi’nin almış olduğu bir yürütmeyi durdurma kararı var. Ondan sonra oradaki olaylar yatışmış gibi duruyor. Sükunet sağlanmış gibi duruyor ama biz oradak gelişmeleri de yakinen takip ediyoruz.

Irak Savunma Bakanlığı yetkilileri, Kerkük ilinde yaşanan son olayların etkilerini doğrudan değerlendirmek amacıyla perşembe günü üst düzey komutanların gönderildiği duyuruldu. Bu önemli gelişme, Kerkük’ün güvenlik durumunun hassaslığını vurguluyor.

Edinilen bilgilere göre, Genelkurmay Başkanı Abdülemir Yarallah ve Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Kasım El-Muhmmadi, Kerkük iline gelerek doğrudan güvenlik durumunu denetlemek üzere görevlendirildi. Bu iki yüksek rütbeli komutanın Kerkük ilindeki olayların ve güvenlik tehditlerinin ciddiyetini anlamak ve gerekli tedbirleri almak için göreve atanmış olmaları, bölgedeki durumun ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.

Kerkük, tarih boyunca farklı etnik grupların yaşadığı ve bölgesel güç mücadelelerinin odağı haline gelmiş bir şehir olmasıyla biliniyor. Bu nedenle, şehirdeki güvenlik durumu, sadece Irak için değil, bölgesel istikrar açısından da büyük bir öneme sahiptir. İlgili komutanların Kerkük’e atanmış olmaları, bu durumun ne kadar ciddi olduğunu ve Irak hükümetinin bölgenin güvenliği konusundaki kararlılığını gösteriyor.

Bu gelişmelerin ardından, Kerkük ilinin güvenliği ve istikrarı konusundaki gelişmeler yakından takip edilmeye devam edecektir. Irak Savunma Bakanlığı yetkilileri, bölgedeki durumu iyileştirmek ve istikrarı sağlamak için gerekli adımları atmaya devam edeceklerini belirtti.

Kerkük’ün Şorca Bölgesinde KDP’li Kürt göstericiler tarafından düzenlenen gösterilerde güvenlik güçlerine silahlı saldırı gerçekleştiği bildirildi.

 

Güvenlik kaynaklarından elde edinilen bilgilere göre, silahlı saldırı sonucu Kerkük Operasyonlar Komutanlığı Yardımcısı Rezzak Nuaymi ve Kerkük Polis İmdat Müdürü Mazin Garib’in hastaneye kaldırıldıkları açıklandı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kerkük’ün yapısını bozacak her eylem, Irak’ın bütünlüğünün bozulması demektir. Bu coğrafyanın huzurunun, bütünlüğünün bozulmasına izin vermeyeceğiz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere açıklama yaptı.

Kerkük’teki gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, “Kerkük konusuyla ilgili olarak gerek Dışişleri Bakanım Hakan Fidan gerekse istihbarat birimlerimiz konuyu sıkı takip ediyorlar. İşin sıkı sıkıya takibi neticesinde gerek Irak Başbakanı Sayın Sudani ile yapılan görüşmeler gerekse oradaki muhataplarıyla yapılan görüşmeler neticesinde şu anda Kerkük’te nispeten sakin bir hava var.” dedi.

“Bu coğrafyanın huzurunun, bütünlüğünün bozulmasına izin vermeyeceğiz”

Bölgenin barış ve huzuru için Kerkük’ün yapısını bozacak faaliyetlerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Kerkük’ün yapısını bozacak her eylem, Irak’ın bütünlüğünün bozulması demektir. Türkmen yurdu Kerkük, yüzlerce yıldır farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşadığı coğrafya olmuştur. Bu coğrafyanın huzurunun, bütünlüğünün bozulmasına izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Koordinasyon Çerçevesi Üyesi Turki Cudan, hakkında üç yolsuzluk dosyası bulunan eski Başbakan Mustafa Kazımi hakkında yakında tutuklama emri çıkarılacağını belirtti.

​Turki Cudan, Bağdat Al-Youm’a yaptığı açıklamada,”Eski Başbakan Mustafa Kazımi’nin hükümetindeki yolsuzluğun boyutu büyük ve yetkili makamlarca soruşturmaya tabi olan 20’den fazla dosya var.” dedi.

Cudan, “Kazımi hakkında tutuklama emri çıkarılması, şu anda kendisini kınayan 3 dosyanın varlığı göz önüne alındığında an meselesi. Elbette nihai karar yargıya ait.” ifadesinde bulundu.

                                                                                                                                                                                

Koordinasyon Çerçevesi Üyesi Turki Cudan,  “Soruşturmaların gerçeği kamuoyuna ortaya çıkarması için zamana ihtiyacı var. Kazımi sadece yolsuzluk davalarına karışmadı, kendisi ve yardımcıları çeşitli yollarla kamu parasını yağmaladı.” açıklamasında bulundu.

Irak Temizeller Komisyonu, 3 Mart 2023’te Mustafa Kazımi liderliğindeki eski hükümetin dört üst düzey yetkilisi hakkında “yüzyılın hırsızlığı” olarak bilinen dosyayla ilgili tutuklama kararı çıkardı.

Irak’ın Kerkük kentinde Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) destekçisi bir grubun, ordu kontrolündeki binanın KDP’ye teslim edilmesine karşı çıkanların kapattığı Erbil-Kerkük kara yolunun açılması talebiyle düzenlediği protesto sonrası kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

 

Kerkük polisi, kentte yaşanan protestolardan dolayı şehir sakinlerine evlerine dönmesi çağrısı yaparak, sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu.

Kerkük’te Kürtlerin yoğun yaşadığı Rahimava bölgesinde toplanan göstericiler, lastik yakarak bazı yolları kapatmıştı.

Protestocular, 2017 yılına kadar KDP tarafından kullanılan binanın tekrar partiye teslim edilmesine karşı çıkanlarca kapatılan Erbil-Kerkük yolunun da açılmasını istiyor.

Ordunun kullandığı binanın KDP’ye verilmesi gerektiğini savunan göstericilerin, karargah önünde Arap ve Türkmenlerce sürdürülen eylem alanına yaklaşması üzerine güvenlik güçleri havaya ateş açmış, olay yerinden dumanların yükseldiği ve ambulansların da bölgeye sevk edildiği görülmüştü.

– Karargahın KDP’ye verilme kararına karşı protestolar sürüyor

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) bağlı Peşmerge güçleri, 2014’te terör örgütü DEAŞ’ın ortaya çıkmasından sonra Irak ordusunun Kerkük’te boşalttığı üslere konuşlanmaya başlamış ve 3 yıl boyunca kentte denetimi fiilen ele almıştı.

IKBY’nin 25 Eylül 2017’de düzenlediği sözde “bağımsızlık referandumu” ve Kerkük’ü ilhak girişiminin ardından, merkezi hükümete bağlı güçler 16 Ekim 2017’de Kerkük’e girerek kentteki Peşmerge varlığına son vermişti.

Irak ordusu KDP binasını boşaltıp Kerkük Operasyonlar Komutanlığı karargahı yapmıştı.

KDP, söz konusu binanın daha önce kendileri tarafından kullanıldığını ve yeniden kendilerine verilmesi gerektiğini belirtiyor.

Binanın Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin talimatıyla boşaltılarak KDP’ye devredilme hazırlıklarına karşı başlatılan protestolar, 25 Ağustos’tan beri devam ediyor.

Karargah önündeki gösterilere Kerkük’teki Sünni Arap Aşiretleri, Türkmenlerden farklı gruplar ve Kays el-Hazali liderliğindeki Asayib Ehlilhak Hareketi taraftarından bazı kişiler destek veriyor.

Kerkük’ün Şorca bölgesinde toplanan onlarca KDP’li Ortak Operasyonlar Komutanlığı Karargahı’nın KDP’ye teslim edilmesini istedikleri bildirildi.

 

Göstericiler, Irak merkezi hükümete bağlı güvenlik güçlerinin kenti terk etmesini ve güvenliğin KDP’ye verilmesini talep ettiklerini dile getirdi.

Ayrıca göstericilerden birisinin yaptığı açıklamada “bugün burada bulunanların çoğunu tanımıyorum, hiç biri şorca sakini değil, belli ki başka yerlerden gelerek huzuru bozmaya çalışıyorlar” diye ifadeler kullandı.

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, parlamento seçimleri hazırlıkları kapsamında Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) illerinde seçmen kayıtlarının yenilenmesi için son tarihin uzatılmasına karar verdi.

Seçim Komisyonundan yapılan açıklamada, IKBY’de seçmen kayıtlarının yenilenmesi için son tarihin 20 Eylül’e kadar uzattıldığı kaydedildi.

Uzatma kararının nedenine değinilen açıklamada, “Karar, seçmenlere seçmen kütüklerindeki bilgilerini güncelleme olanağı sağlamak amacıyla veya seçime ilk kez katılanların seçmen kütüklerine bilgilerini biyometrik olarak kaydetmeleri içindir.” denildi.

IKBY seçmen kayıtlarının yenilenmesi için bir ay süre tanınmıştı ancak kayıtların uzatıldığı belirtildi.

 

Türkmen heyeti, ITC Genel Başkanı ve Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi Listesi Başkanı Hasan Turan başkanlığında Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya geldi.

Türkmen milletvekilleri ve parti başkanlarının da hazır bulunduğu görüşmede, iki kardeş ülke arasındaki ikili ilişkiler masaya yatırılarak, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Irak ziyaretinin iki ülke arasındaki iş birliğine yansıyacak önemli konuların ele alındığı belirtildi.

Turan’ın görüşmede, iki ülke halkının hassas konulardaki ortak çıkarları, ortak diyalog ve koordinasyon aracığıyla çözülmesi gerektiğini vurguladığı kaydedildi.

Türkmen heyetindeki yetkililer ise, Irak’taki Türkmenlerin durumu hakkında son gelişmeleri aktararak, Türkmen haklarının savunulması konusundaki çabalardan bahsettikleri belirttikleri ve komşu ülke Türkiye’nin rolüne değindikleri açıklandı.

Ayrıca, iki ülke arasındaki köprünün Türkmenler olduğunu ifaden heyet, Irak’ın istikrarı ve bölge güvenliği için Türkmenlerin milli ve ulusal ilkelerini korumak adına verdikleri mücadeleye devam ettiklerini vurguladıkları aktarıldı.

 

Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ”Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak Türkmen Cephesi (ITC) liderleri ve Irak Türkmen Toplumu’nun önde gelenleriyle Bağdat Büyükelçiliğinde bir görüşme gerçekleştirdi.” ifadelerinelerine yer verildi.

Resmi temasları kapsamında Irak’ta bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a, eski Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanlarından ve hala Türkmen Kardeşlik Ocağı Genel Başkanı olarak görev yapan Faruk Abdullah Abdurrahman tarafından 120 yıllık Osmanlı kaması hediye edildi.

 

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada,

“Sayın Bakanımız, Bağdat ziyareti sırasında Irak Türkmen Cephesi heyeti ile Bağdat Büyükelçiliğimizde bir araya geldi. Görüşmeye, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan ve Irak’taki Türkmen Toplumunun önde gelenleri yer aldı. Görüşmenin başında, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan ve Sayın Bakanımız konuşma gerçekleştirdi. Ardından görüşme basına kapalı olarak devam etti. Görüşmenin bitiminde, eski ITC Başkanlarından ve hala Türkmen Kardeşlik Ocağı Genel Başkanı olarak görev yapan Faruk Abdullah Abdurrahman, Sayın Bakanımıza 120 senelik bir Osmanlı kaması hediye etti. Faruk Abdurrahman, Bakan Fidan’a, ‘120 yıldır Irak’ta bulunan bu kamayı, ana vatana dönmesi için size hediye ediyorum’ dedi” ifadeleri kullanıldı.

Fidan: Türkiye’nin Türkmenlere Desteği Devam Edecek

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak Türkmenlerinin hiçbir şekilde istikrarsızlığın ya da Irak’ın bölünmesinin, parçalanmasının ve terörün bir unsuru olmadığını vurgulayarak, “Türkiye olarak bu çalışmaların, çabaların arkasında olduğumuzu ve olacağımızı ifade etmek istiyorum” dedi.

Devamını Oku

Irak Hentbol Federasyonu, 2023-2024 sezonu için Kadınlar Süper Lig’in başlangıç tarihini duyurdu.

 Federasyon Başkanı Ahmet Riyad, yaptığı bir açıklamada, “Federasyonun toplantısında, ligi bu ayın 15’inde başlatma kararı aldık” dedi ve “Turnuva Kerkük ilinde düzenlenecek” şeklinde açıklamalarda bulundu. Ahmet Riyad, “Ayrıca; Erbil Kadınları, Kerkük Kadınları, Talebeler, Şehraban ve Rafideyin El-Diyvani takımlarının gelecek kadınlar ligine katılacağını” belirtti. Aynı zamanda, “Kadınlar Süper Lig’in iki aşamada ve bahsedilen takımların katılımıyla gerçekleşeceğini” ekledi. Ahmet Riyad, “2023-2024 sezonu için Irak Kadınlar Süper Ligine katılacak kulüplerin teknik toplantısının yapıldığını ve toplantı sırasında yarışmalara katılacak takımların formasının renklerinin de incelendiğini” ifade etti.

 

 

 

Kerkük’te 46 dereceyi aşan hava sıcaklığı vatandaşları bunalttı.

 

Kentin bazı merkez ilçelerinde 44 ila 45 derece ölçülen hava sıcaklığı şehir merkezinde 46 dereceyi aştı.

Elektrik kesintilerinin 12 saati bulduğu kentte bunaltan sıcaklar nedeniyle özellikle öğlen saatlerinde cadde ve sokaklar boş kaldı.

Kerkük kent merkezinde dolmuş şoförlüğü yapan Adil Hamid, yaptığı açıklamada, son yılların en sıcak havasını yaşadıklarını, bu aşırı sıcaklığa rağmen evine ekmek götürmek için işini yapmak zorunda olduğunu söyledi.

Irak Meteoroloji Müdürlüğü, ülke genelinde bazı yerlerde hava sıcaklığının pazartesi gününe kadar 50 derece ve üzerinde seyredeceğini açıklamıştı.

 

Bakanlık, Kerkük İlindeki istihbarat birimlerinin, kaynağı belirsiz ilaçları Kerkük İline taşıyacak olan organize bir çete hakkında hassas istihbarat bilgilerine sahip olduğunu açıkladı. Bu tehlikeli ilaçların vatandaşların sağlığı ve güvenliği üzerindeki riski göz önüne alınarak bir istihbarat ve teknik ekip oluşturuldu ve bu ilaçları taşıyan araçları ortaya çıkarmak için gerekli bilgilerin toplanması ve soruşturmanın yapılması için çalışma başlatıldı.

Bakanlık, Kerkük İlindeki istihbarat birimlerinin planlı bir operasyonla kaçak ilaçları taşıyan araçları ve içerdikleri 100 ton ilacı ele geçirdiğini bildirdi.

Ayrıca, sürücüler gözaltına alındı ve araçlar ile kaçak ilaçlar hakkında resmi tutanaklar düzenlendi. Şüphelilerin soruşturması tamamlanmak üzere ilgili makamlara teslim edildi ve diğer şüphelilerin takip edilmesi için çalışmalar devam ediyor. Adaletin sağlanması amacıyla şüphelilerin yargıya sevk edileceği belirtildi.

 

 

Pakistan Dağcılık Kulübü Sekreteri Karrar Haidri, yaptığı açıklamada, Japonya’dan gelen iki dağcının Gilgit-Baltistan bölgesinin Andak Vadisi’nde daha önce hiç çıkılmamış bir zirveye tırmanmak istediklerini belirtti.

Japon dağcı Shinji Tamura’nın söz konusu zirveye tırmanışı sırasında 5 bin 380 metre yükseklikteyken düşerek hayatını kaybettiğini dile getiren Haidri, diğer Japon dağcı Semba Takayasu’nun ise yaralandığını kaydetti.

Haidri, Japon dağcıya ait bazı eşyaları bulduklarını ancak cesedine ulaşamadıklarını belirtti.

Her yıl Pakistan’daki zirvelere tırmanmak için binlerce dağcı Gilgit-Baltistan bölgesini ziyaret ediyor.

Gilgit Baltistan bölgesi, aralarında dünyanın en yüksek ikinci dağı K2’nin de bulunduğu 8 bin metrenin üzerinde 5 zirveye ev sahipliği yapıyor.

Irak’taki Türkmenler, yıl sonunda yapılması planlanan yerel seçimlere başta Kerkük olmak üzere Türkmen nüfusun yoğun olduğu bölgelerde tek listeyle katılmaya hazırlanıyor.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Irak genelinde 18 Aralık’ta düzenlenecek vilayet meclisi seçimlerinin Türkmenler için parlamento seçimleri kadar önemli olduğunu belirtti.
Türkmenlerin seçimlere tek listeyle güçlü şekilde girmeyi planladığını söyleyen Turan, böylece yerel meclislere çok sayıda temsilci göndermeyi hedeflediklerini ifade etti.
Vilayet meclislerinin kentler için bir yasama organı konumunda bulunduğuna ve valiyi seçme hakkına sahip olduğuna işaret eden Turan, “Irak Anayasası’na göre kent valilerinin vilayet meclisi tarafından seçilmesi gerekir ama hala ülkenin birçok kentinde valiler atamayla geliyor. Bu yüzden de hemen hemen tüm kentlerde sorunlar var.” dedi.
Turan, Kerkük başta olmak üzere Türkmenlerin yoğun yaşadığı kentlerde hizmet yetersizliğine en iyi ve en sağlıklı çözümün vilayet meclislerinde Türkmen temsilci sayısının artırılması olduğunu vurguladı.
– “Vilayet meclislerinde ciddi temsil sahibi olmak istiyoruz”
Irak’ın en büyük ilçesi konumundaki tamamı Türkmenlerden oluşan Musul’a bağlı Telafer’in en temel hizmetlerden yoksun olduğunu aktaran Turan, bu durumun Musul vilayet meclisinde Türkmen temsilci olmamasından kaynaklandığını ifade etti.
Musul’da Türkmenlerin Araplardan sonra en büyük ikinci etnik grup olduğuna dikkati çeken Turan, seçime yoğun katılım sağlandığı takdirde vilayet meclisinde Türkmenlerin en iyi şekilde temsil hakkına sahip olacaklarını dile getirdi.
ITC Başkanı, Kerkük, Musul, Salahaddin, Diyala ve Bağdat’ta Türkmen seçmenlerin yoğun katılımı için hazırlıklara başladıklarını belirterek, “Vilayet meclislerinde ciddi temsil sahibi olmak istiyoruz.” dedi.
– Türkmen seçmenini olumsuz etkileyenler var
Uzun yıllardır Irak’ta yapılan tüm seçimlerde Türkmen seçmenlerin kafasını karıştıran ve onları olumsuz etkileyen siyasi taraflar olduğunu aktaran Turan, şöyle devam etti:
“Son yirmi yılda Irak’ta kurulan hükümetlerde Türkmenler ve Türkmen siyasi partiler hak ettikleri yerde olamadı. Bunu özellikle büyük siyasi partiler yapıyor. Türkmen seçmenini kendi siyasi partisinden uzaklaştırmayı, kafasını karıştırmayı ve Türkmen oylarını kendilerine kazandırmayı hedefliyorlar.”
ITC olarak her türlü siyasi oyuna rağmen Türkmen seçmene sahip çıkma konusunda önemli hazırlık yaptıklarını belirten Turan, tüm Türkmen siyasi parti, görüş ve fikirleri tek ittifak altında toplayarak seçime gireceklerini söyledi.
Ülkede yıllardır devam eden temel hizmet eksikliği, altyapı sorunları, elektrik kesintileri, iç savaş ve terör olaylarından dolayı seçmenin seçime katılımının giderek azaldığına dikkati çeken Turan, bunun Türkmen seçmenler için de geçerli olduğunu, ancak bu topraklarda varlık mücadelesi veren Türkmenlerin seçime katılımının her şeyden önemli olduğunu vurguladı.
Turan, özellikle Kerkük’te valilik görevine Türkmenlerin talip olduğunu, bu yüzden Kerkük vilayet meclisinde Türkmen temsilci sayısının mümkün olduğunca çok olması gerektiğinin altını çizdi.

Kerkük İl Sağlık Müdürlüğü, il genelinde kanser tedavisi için yeni başvuranların aylık olarak yaklaşık 80 kişi olduğunu ve başvuranlar arasında Kerkük’e yakın illerden hasta olduğunu açıkladı.

Kerkük Sağlık Müdürü Ziyad Halaf, yaptığı açıklamada, “Yeni kanser vakalarının haziran ayına kadar olan sürede, aylık ortalama olarak 80 hasta başvuruyor” dedi. Halaf, “Ultrasona başvuran hasta sayısı aylık ortalama 500, radyografiye başvuran hastalar ise 250 civarında, doktor danışmanlığına başvuran hasta sayısı ise aylık 2000” diye ekledi. Halaf, “Kanser tedavisi için başvuranlar sadece Kerkük’ten değil, Selahattin, Ninova ve Kuzey Irak Bölgesi’nden de geliyor” dedi.
Kerkük Sağlık Müdürü, Kerkük’ün kanser tedavisinde aldığı ilaç miktarı hakkında şunları söyledi: “İlaçları, diğer illerle aynı şekilde, Federal Sağlık Bakanlığı’ndan alıyoruz ve ilaç miktarı yeterli bir şekilde hastalar ve yatakların sayısına göre dağıtılıyor” dedi.
Irak’ın, önümüzdeki Ekim ayında kanser hastalığıyla ilgili özel bir bilimsel konferansa ev sahipliği yapması planlanıyor. Bakanlık verilerine göre, Irak genelinde kayıtlı vakaların toplam sayısı 30.000’den fazla ve tedavi görüyorlar.

ITC Genel Başkanı Hasan Turan, gelecek dönemde yapılacak olan yerel aeçimler hakkında sosyal medya üzerinden paylaşımda bulundu.

 Turan yaptığı paylaşımında şu sözlere yer verdi

Değerli Türkmen Kardeşlerim,

İl Meclis Seçimlerine katılmama çağrısının hedefi yerel hükümetlerde Türkmenlerin temsilini düşük göstermektir. Aynı zamanda başkalarının koltuklarımızı almasına neden olmakla beraber milli varlığımızı tehlikeye atmayı hedeflemektedir.

 

ABD’nin Missouri eyaletindeki Cape Girardeau İslam Merkezi’ni kundaklayan Amerikalıya yaklaşık 16 yıl hapis cezası verildi.

Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, “Missourili bir adam bugün Cape Girardeau İslam Merkezi’ni kundaklama suçundan mahkum edildi. 44 yaşındaki Nicholas John Proffitt, 191 ay hapis cezasına çarptırıldı.” bilgisi verildi.

Açıklamada, hapis cezasının ardından 3 yıl gözetim altında kalmak şartıyla serbest bırakılacağı belirtilen Proffitt’in, camiye verdiği zarardan dolayı 551 bin dolar da tazminat ödemesine karar verildiği bildirildi.

Adalet Bakanlığının Sivil Haklar Birimi Başsavcı Yardımcısı Kristen Clarke, “Ülkemizde camilere yönelik saldırılar, inanç sahiplerine yönelik, korkudan ve şiddetten arınmış bir şekilde kişinin dinini yaşama temel hakkını baltalayan saldırılardır. Adalet Bakanlığı, mezhepten bağımsız olarak tüm ibadethaneleri koruyan federal yasaları güçlü bir şekilde uygulamaya devam edecektir.” ifadesini kullandı.

Mahkeme belgelerine ve duruşmalarda verilen ifadelere göre, Proffitt, 24 Nisan 2020 tarihinde ramazan ayının başında Cape Girardeau İslam Merkezi’ni, “binanın dini yapısı nedeniyle kasten” ateşe verdi ve yangın binada önemli hasara neden oldu.

İslami kurumlara üçüncü kez saldırdığı belirtilen Proffitt’in, 12 Aralık 2022’de “dini mülke zarar vermek ve federal bir suçu işlemek için ateş kullanmak” konusunda sorumluluğunu kabul ettiği bildirildi.

Nefret suçu işlemekten ayrıca yargılanan Nicholas Proffitt, 2009’da aynı ibadet merkezine saldırıda bulunması nedeniyle 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Kerkük kentinde, Türkmen Adalet Partisi, İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e saldırılara karşı tüm Müslüman ülkeleri birlikte tepki göstermeye davet etti.

 

Türkmen Adalet Partisi Şura Meclisi Üyesi Sermed Kervancı, düzenlediği basın toplantısında, gerek İsveç gerek Danimarka’daki Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırılara tepkisiz kalınmamasını istedi.

Tüm İslam dünyasını bu saldırılara tepki göstermeye çağıran Kervancı, Müslümanların dünyanın her yerinde kardeşçe yaşamaya, faşist ve radikal düşünceleri reddetmeye devam edeceğini belirtti.

Kervancı, İsveç ve Danimarka’da önce Kur’an-ı Kerim’e, sonra da Irak bayrağına yapılan saldırıyı kınadıklarını, İslam dünyası ve Arap ülkelerindeki hükümetlerin de İsveç ve Danimarka büyükelçiliklerine gerekli tepkileri vermesi gerektiğini söyledi.

İsveç’teki eylemi yapan Irak asıllı kişinin Irak’a iade edilmesini isteyen Kervancı, “Müslümanlara ve Irak bayrağına saldırıda bulunan kişi Irak asıllıdır. Bu yüzden de Irak’a iade edilmeli ve Irak yasalarına göre yargılanmalıdır.” diye konuştu.

Irak’ın Erbil kentinde düzenlenen çalıştayda bölgedeki Türkmen okullarının ve öğrencilerin durumu ele alındı.

“Türkmen Eğitim Çalıştayı”na, Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu Mevlüt Yakut, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Etnik ve Dini Oluşumlardan Sorumlu Bakanı ve Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi Aydın Maruf, Türkiye Maarif Vakfı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Türkmeneli Kültür Merkezi temsilcilerinin yanı sıra Türkmen eğitimciler katıldı.
Türkmen Bakan Maruf, yaptığı açıklamada, eğitimin önemine işaret ederek, bölgedeki Türkmen okullarında Türkçe ana dilde eğitim yapıldığını söyledi.
Eğitim konusunda daha önce de benzer çalıştaylar düzenlediklerini kaydeden Bakan Maruf, “Amacımız Türkmen okullarına destek vermektir. Bugün Türkmen okullarının bulunması gerçekten önemlidir. Biz geleceğimizle ilgili ciddi bir çalışma yaparsak ilk önce eğitimden başlamak gerekir.” diye konuştu.
Maruf, Erbil ve Kifri’deki Türkmen okullarında 2 bin 500 öğrenci bulunduğunu ve bu sayının 10 bine çıkartılması gerektiğini vurgulayarak, “Türkmen eğitimi ve okullarına destek vermek hepimizin görevidir, milli bir görevdir.” ifadelerini kullandı.
Başkonsolos Yakut da çalıştayda alınacak kararların takibinin yapılması ve uygulamaya geçirilmesinin de önem arz ettiğini belirtti. Yakut, “Türkiye, Irak ile bir dostluk köprüsü olarak gördüğü Türkmen kardeşlerinin her zaman yanındadır.” dedi.
Çalıştayda katılımcılar Türkmen öğrencilerin eğitimi ve Türkmen okullarına ilişkin öneri ve sorunlarını dile getirdi.

Kerkük’te güvenlik güçleri terör eylemini engelleyerek kanlı saldırıyı başarısız kıldı.

Kerkük’ün Bağdar Terminali (Garaj Bağdat) yakınında yol kenarına yerleştirilmiş el yapımı bombayı etkisiz hale getirdi.

Olaya ilişkin Kerkük Polis şefi Tümgeneral Kava Garip olay yerine giderek incelemelerde bulundu.

Polis Müdürü Garip yaptığı açıklamada, “güvenlik güçlerimiz var oldukça bu tür saldırılara izin verilmeyecek. Bu plan terör gruplarının ne kadar zayıf bir durumda olduğunuhn bir göstergesidir” dedi.

Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Birleşik Irak Türkmenleri Listesi Başkanı Hasan Turan, 17 Temmuz 2023 Pazartesi akşamı, Bağdat’ın hükümet sarayında düzenlenen Devlet Yönetimi Koalisyonu toplantısına katıldı.

Toplantıya Başbakan ve Meclis Başkanı ile, koalisyonda temsil edilen siyasi blokların liderleri ve başkanları da katıldı.

Toplantı, ulusal düzeydeki durumun değerlendirilmesini, hükümet sorumlulukları içinde öncelikli bir mevzu olan dosyaları ve konuları, ayrıca mevcut hükümet programının hedeflerini ve bu program doğrultusunda çalışmayı ele aldı. Bu çalışmalar, vatandaşların ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamak amacıyla gerçekleştirilmektedir.

Toplantıda, vatandaşların öncelik verilmesi gereken yasama haritası da ele alındı. Bu yasalar, yeni Meclis döneminde vatandaşlar tarafından yasalaştırılmak üzere önceliklendirilecektir.

Toplantıda, koalisyon, bilgeliğe sahip olmanın ve açıkça fitne çıkarmaya veya şüpheli amaçlar ve kaynaklarla Irak içinde ve dışında yayılan gürültülere kapılmamak için sorumluluk bilinciyle hareket etmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Bu sorumluluk, toplumun güvenliği ve halkımızın tüm renklerinin uyumlu bir şekilde yaşadığı sivil barışa zarar veren herhangi bir kötüye karşı koyma anlamına gelmektedir.

Ayrıca, toplantıda, 18 Aralık tarihinde planlanan il meclisi seçimleri ve Kuzey Irak Parlamentosu seçimleri için hükümetin hazırlık çalışmaları ve çabaları incelendi. Bu çalışmalar, Yüksek Bağımsız Seçim Komisyonu’na sağlanan kolaylıklar ve desteklerle başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi için yapılmaktadır.

Kerkük’ün Şorav bölgesinde valiliğe bağlı Çocuk Şube Müdürü Garib’in evine düzenlenen silahlı saldırıda bir korumanın hayatını kaybettiği bildirildi.

Kerkük Polis Müdürlüğü Sözcüsü Amir Nuri, yaptığı açıklamada, motosikletli iki kişinin ateş açtığını Çocuk Şube Müdürü Garib’in evine ateş açtığı, korumalarından birinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi Listesi, bir bildiri yayınlayarak İsveç’te Kuran-ı Kerim’in yakılmasını şiddetle kınadıklarını bildirdi.

 

Ayrıca bildiride, Kuran-ı Kerim’in yakılmasından dolayı Irak Hükümetinin attığı adımların takdir edildiği ifade edilerek, İsveç Büyükelçiliği’nin de yakılmasını kınadıkları, Irak’ın uluslararası düzeydeki konumunun korunması gerektiği kaydedildi.

Irak’ın Kerkük kentinin kuzeybatısında Irak ordusunun terör örgütü DEAŞ’a yönelik operasyonunda 5 DEAŞ mensubunun öldürüldüğü belirtildi.

Irak Hükümeti Güvenlik Medya Ağı tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre Irak ordusu, Kerkük kentine bağlı Altunköprü Nahiyesi yakınında DEAŞ mensuplarına operasyon düzenledi.

Irak hava kuvvetlerine ait savaş uçaklarının da destek verdiği operasyonda DEAŞ’a mensup 5 kişi öldürüldü.

Devam eden operasyonun, Kerkük’ün kuzeybatısındaki Dibis ilçesi yakınlarına kadar genişletildiği kaydedildi.

Terör örgütü DEAŞ, 2014’te Irak’ın Musul, Salahaddin ve Enbar vilayetlerinin tamamı ile Diyala ve Kerkük illerinin bir kısmını ele geçirmiş, söz konusu bölgeler yıllar içinde örgütten geri alınmıştı.

Eski Başbakan Haydar el-İbadi, 9 Aralık 2017’de DEAŞ’a karşı zafer kazanıldığını duyurmuştu.

Irak’ın DEAŞ’tan temizlenmesinin üzerinden 5 yıldan fazla geçmesine rağmen söz konusu vilayetlerin kırsal bölgelerinde örgütün saldırıları sürüyor.

Türkmeneli Televizyonu Resmi Web Sitesine Ulaşmak İçin Aşağıdaki Web Adreslerini Kullanabilirsiniz.

Bu sitede yayınlanan hertürlü resim,video ve haber içerikleri Türkmeneli Televizyonu tarafından korunmaktadır. İzinsiz olarak başka ortamlarda kullanımı yasaktır. Aksi takdirde kullanıcılar hakkında yasal işlem başlatılacaktır

.

 

Kerkük’te 14 Temmuz 1959’da yaşanan Kerkük Türkmen Katliamı’nda babası ve eniştesini kaybeden 89 yaşındaki Suat Kemal Terzibaşı, aradan geçen 64 yıla rağmen acısının ilk günkü gibi taze olduğunu ve o günü hiç unutmadığını söylüyor.

 Terzibaşı, bundan tam 64 yıl önce henüz 25 yaşında bir genç iken yaşadığı o korkunç günü anlattı.

O gün Kerkük’ün hemen hemen her yerinde cumhuriyetin ilanının birinci yıl dönümü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendiğini belirten Terzibaşı, kendilerinin de etkinliklere katılmak için evde hazırlık yaptıklarını ifade etti.

Terzibaşı, ziyaretlerine gelen ablası ve eniştesiyle birlikte etkinliklere katılmak üzere oldukları sırada evlerinin silahlı kişilerce basıldığını ve bir anda herkese ateş açıldığını dile getirdi.

Kaç kişi olduklarını tam olarak bilemediği ancak kalabalık olduklarını hatırladığı silahlı grubun kadın çocuk demeden evde bulunan herkesi taradığını vurgulayan Terzibaşı, şöyle konuştu:

“Silahlı kişiler aniden kapıyı kırarak eve girdiler. Ellerindeki otomatik silahlarla hepimizi taradılar. Annem ve ablam, durmaları için yalvardı buna rağmen hiç kimseyi dinlemediler.”

Babası ve eniştesi gözlerinin önünde öldürüldü

Silahlı kişilerin evin her yerine ve herkese rastgele ateş açtığını, bu sırada babasının öldüğüne tanıklık ettiğini anlatan Terzibaşı, ağır yaralanan eniştesinin de olay yerinde hayatını kaybettiğini belirtti.

Terzibaşı, hayatında zor dönemler geçirdiğini, bu acıların birçoğunu unuttuğunu ancak 89 yaşına gelmesine rağmen katliamın yaşandığı günün tek anını dahi unutmadığını dile getirdi.

O gün o an hayatının en korkunç gününü yaşadığını vurgulayan Terzibaşı, silahlı kişilerin babası ve eniştesinin öldüğünden emin olduktan sonra evi terk ettiğini söyledi.

Bir Türkmen subay imdatlarına yetişti

Terzibaşı, silahlı kişilerin evden ayrılmasından bir süre sonra evlerine bir Türkmen subayın geldiğini ve hayatta kalanları evden uzaklaştırdığını anlattı.

Evdeki kadın ve çocukları askeri aracına bindirip güvenli bir yere götüren Türkmen subayın, başka silahlı grupların da muhtemel saldırısına karşı evi derhal boşaltmaları uyarısında bulunduğunu aktaran Terzibaşı, babası ile eniştesinin cenazesini evde bırakarak oradan ayrılmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Cenazeleri evde bırakmak zorunda kaldılar

Terzibaşı, cenazeleri orada bırakıp gitmenin kendisine çok acı verdiğini ve bunun hayatındaki en acı olay olduğunu vurguladı.

Bir süre sonra sığındıkları güvenli yerden ayrılarak başkent Bağdat’a gittiklerini kaydeden Terzibaşı, olayların yatışmasından sonra Kerkük’e geri döndüklerini belirtti.

Türkmen evlerini önceden tespit etmişler

Silahlı kişilerin evden ayrıldığında ellerinde mahalledeki Türkmen evlerinin adres listesini gördüğünü aktaran Terzibaşı, söz konusu kişilerin daha önce tespit ettikleri Türkmen evlerine baskınlarını sürdürdüklerini söyledi.

Terzibaşı, Kerkük’teki olayların 3 gün 3 gece devam ettiğini dile getirdi.

14 Temmuz Kerkük Katliamı

Kerkük’te 14 Temmuz 1959’da cumhuriyetin ilanının birinci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katılan yüzlerce Türkmen, dönemin Kürt kökenli Komünist Partisi üyeleri tarafından öldürülmüştü.

Söz konusu olay Türkmen siyasi tarihine “14 Temmuz Kerkük Katliamı” olarak geçmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını kıldığı Üsküdar’daki Hz. Ali Camisi’nin çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın uzatılmasına ilişkin yürütülen çalışmalarla ilgili soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Putin’i Ağustos ayı içerisinde Türkiye‘de misafir etme hazırlığımız var. Karadeniz Tahıl Koridoru’nun uzatılması konusunda hemfikiriz.” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de Putin’e bir mektup gönderdiğini anımsatan Erdoğan, “Temenni ediyorum ki bu mektupla bizim ve Rusya‘nın müşterek gayretleriyle tahıl koridoru çalışmasının uzatılmasını temin ederiz. Ve böylece az gelişmiş fakir Afrika ülkelerinin problemlerini süratle Sayın Putin’le müşterek kaldığımız gibi devam ederiz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO zirvesinin ardından, Avrupa Birliği’yle yeni bir sayfa açılacak mı ve yine vizelerde değişiklik olacak mı?” şeklindeki soru üzerine, şunları söyledi:

“Şu anda beklentimiz Avrupa Birliği kanadından beklentilerin cevabını almak. Zira bunun Vilnius’ta görüşme yaptığım tüm Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderleriyle bunları etraflıca konuştuk. Başta Charles Michel (Avrupa Birliği Konseyi Başkanı) olmak üzere Ursula von der Leyen (Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı) olmak üzere hepsiyle bu görüşmeleri yaptık. Kendilerinden bu konuda ‘Artık 52 yıldır kapıda bekletilen Türkiye’ye yönelik olumlu adımların atılmasını istiyoruz’ dedik.”

– “Liderler olarak bir araya gelerek atılması gereken adımları da atacağız”

Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Türkiye ile ilişkilere atıfta bulunarak “Sanırım hepimiz sürekli alarmda olmaktansa medeni komşular, arkadaşlar olarak yaşamanın daha iyi olduğu konusunda hemfikiriz” şeklindeki değerlendirmeleri hatırlatılarak, “Bu açıklamalar ve NATO Zirvesi’ndeki görüşmenin akabinde Yunanistan-Türkiye ilişkilerini nasıl görüyorsunuz?” şeklindeki soru üzerine şunları kaydetti:

“Biz tabii iki tane komşu ülkeyiz. Tarihi noktadaki birikimlerimiz malum. Bu sürecin böyle gitmesini de arzu etmiyoruz. Bu konuda Sayın Miçotakis yeni bir seçim geçirdi, aynı şekilde biz yeni bir seçim geçirdik. Bunlarla birlikte iki seçim kazanan lider olarak adımlarımızı olumlu istikamette atalım istiyoruz. Benim tabii kendilerinden özellikle istediğim en önemli konu başlıkları; bir Batı Trakya ile ilgili sorunlar. Bunları artık aşalım istedik. Ondan sonra bu müftülerle ilgili konu. Bunları aşalım istedik. Şu anda da özellikle büyükelçilerimizin bu konuda karşılıklı yapacakları görüşmelerle ön hazırlıkları yapacaklar. Dışişleri Bakanlarımız ön hazırlıkları yapacaklar. Daha sonra biz liderler olarak bir araya gelerek atılması gereken adımları da atacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, soruları yanıtlamasının ardından Vahdettin Köşkü’ne geçti.

Kerkük Milletvekili Garip Asker el-Türkmani ITC Başkanı Hasan Turan’ı ofisinde ziyaret etti.

Kerkük Milletvekili Garip Asker el-Türkmani ve beraberindeki heyet bugün Irak Türkmen Cephesi ve Birleşik Irak Türkmenleri Listesi Başkanı Hasan Turan’ı ofisinde ziyaret etti.

ITC Başkanı Turan tarafından karşılanan heyetin Turan’a Bayram nedeniyle tebriklerini dile getirirken, Kerkük’teki son durumlar ele alındı.

Sosyal medya hesabı Facebook’ta açıklamada bulunan ITC Başkanı Turan, ITC’nin Irak’ın ve Türkmen sesinin birlik ve beraberliğinden yana olduğunu ve Birleşik Irak Türkmen Cephesi Listesi’nin Kerkük’teki seçimlerde Türkmenlerin sesi olacağını yönündeki siyasetinde ilerlediğini ve Türkmenlerin yerel seçimdeki haklarının savunucusu olacağının altını çizdi.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert ile görüştü.

BM’nin Bağdat’taki merkezinde gerçekleşen görüşmede, Irak’taki son gelişmeler, il genel meclisi seçimleri ve Kerkük’ün siyasi durumu ele alındı.

Kerkük kentinde bu yıl dördüncüsü düzenlenen kültürlerarası tanıtım fuarında Türk mutfağından çiğ köfte tanıtıldı.

 

Irak, Mısır, Ürdün, Suriye, Kuveyt, İran ve Hindistan’ın katıldığı uluslarası fuarda, Kerküklü iki kardeş; İbrahim Cevdet Zülal ve Abdülmecid Cevdet Zülal kurdukları stantta ziyaretçilere çiğ köfte ikram etti.

Türkiye’den getirilen özel baharatlarla yapılan çiğ köfte yoğun ilgi gördü.

AA muhabirine konuşan İbrahim Cevdet Zülal, Irak’ta çiğ köfte kültürünün çok yeni olduğunu söyledi.

Yıllar önce bir ağabeyinin Gaziantep’te üniversite eğitim gördüğünü ve orayı ziyareti sırasında tattığı çiğ köfteyi çok beğendiğini belirten Zülal, yıllar sonra bu lezzeti Kerkük’te de tanıtmaya karar verdiğini dile getirdi.

Irak’ta Türk mutfağına büyük ilgi olduğuna dikkati çeken Zülal, çiğ köftenin yanı sıra mantı kültürünü de yaymayı planladıklarını aktardı.

Fuarda günlük yaklaşık 12 kilogram çiğ köfte ikram ettiklerini dile getiren Zülal, yaklaşık bir hafta daha kurdukları stantta tanıtım yapacaklarını belirtti.

Zülal, “Burada nasıl hamburger ve pizza tanıtıldıysa biz de çiğ köfteyi tanıtmayı ve sevdirmeyi planlıyoruz.” dedi.

 14 katılımcı, Ankara’da muhabirlik, spikerlik, kameramanlık, dijital medya, kurgu ve yayın akışı planlama alanlarında eğitim aldı. Eğitimlerin ardından düzenlenen kapanış töreninde kursiyerlere sertifikaları takdim edildi.

Kerkük’ten gelen Türkmenli Televizyonu çalışanları, farklı alanlardaki eğitimler için TRT genel Müdürlüğü’nde meslektaşlarıyla buluştu. TRT ve TİKA iş birliğinde, birincisi Kerkük’te gerçekleşen medya eğitimlerinin ikinci kısmı Ankara’da tamamlandı. 5 gün süren eğitimlerin ardından kapanış töreni TRT ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Türkmeneli Televizyonu genel müdürü Hanefi Uzunçam, eğitimlerin önemine dikkat çekerek devamlılık vurgusu yaptı.

Tören kapsamında, 14 kursiyere sertifikaları verildi. Eğitimcilere ise plaket takdim edildi. Uygulamada medya eğitimleri kapsamında TRT’nin deneyimli kadrosu tecrübelerini meslektaşlarıyla paylaştı.

Katılımcılar, muhabirlik, spikerlik, kameramanlık, dijital medya, kurgu ve yayın akışı planlama alanlarında eğitim aldı.

 

Kerkük Polis Müdürlüğü Basın Sorumlusu Amir Nuri yaptığı açıklamada, ülkede giderek artan uyuşturucu ticareti ve kullanımı sorununa çözüm bulmak için ciddi adımların atılmaya başladığını söyledi.

Uyuşturucu bağımlılarının tedavisi için ülkenin ilk rehabilitasyon merkezinin Kerkük’te açıldığını aktaran Nuri, bu merkezde yüzlerce kişinin tedavi göreceğini ifade etti.

Nuri, ayrıca Kerkük hapishanelerinde yaklaşık 200 kişinin “madde bağımlılığı” suçundan tutuklu olduğunu aktardı.

Kerkük Polis Müdürlüğü Basın Sorumlusu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkede giderek yaygınlaşan uyuşturucu kullanımının önüne geçmek için ciddi adımlar atılacak. İçişleri Bakanlığı’nın talimatı doğrultusunda, madde bağımlısı olup rehabilitasyon merkezine başvuran kişiler hakkında cezai işlemler yapılmayacak.”

Parlamento İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Erşat Salihi de Irak’ta uyuşturucu maddenin özellikle devrik lider Saddam Hüseyin yönetiminden sonra yaygınlaşmaya başladığını ifade etti.

Kerkük’ün daha önce bu maddelerin ticareti için sadece bir geçiş noktası olduğuna dikkati çeken Salihi ancak son 5 yılda artık Kerkük’te de madde bağımlılarının oranının arttığını belirtti.

Uyuşturucu maddesinin Irak’ta varlık gösteren PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin gelir kaynağı haline geldiğini vurgulayan Salihi, “PKK ve DEAŞ hem memleketin güvenliğini bozuyor hem de halkı zehirliyor.” dedi.

Salihi, terör örgütü PKK’nın varlık gösterdiği Musul kentine bağlı Sincar ilçesinde de uyuşturucu kullanımının yaygın olduğunu söyledi.

Parlamentoda uyuşturucu İle Mücadele Komisyonu kurdukları bilgisini veren Salihi, Komisyonun araştırmalarına göre ülke genelinde 18 ila 25 yaş arası gençlerin yüzde 35’inin madde bağımlısı olduğunu aktardı.

Salihi, bu oranı “korkunç” şeklinde niteleyerek, Irak genelinde uyuşturucu maddesi kullanan, taşıyıcılığını ve ticaretini yapan yaklaşık 20 bin kişinin hapis cezasına mahkum edildiklerini dile getirdi.

OCHA’dan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, halihazırda ihtiyaç olan 54,8 milyar doların sadece yüzde 20’sinin toplandığı belirtilerek, dünya genelinde 22 kişiden birinin yardıma ihtiyaç duyduğuna işaret edildi.

Geçen sene yardıma muhtaç kişi sayısının 349 milyon olduğu aktarılan açıklamada, bu yıl bu sayının 362 milyona yükseldiği bildirildi.

Açıklamada, “İhtiyaçlar, ciddi anlamda artarken, fonlamalar yetmiyor.” ifadesi kullanıldı.

Fonlamalardaki eşitsiz dağılımın da bazı bölge ve sektörleri zora soktuğu kaydedilen açıklamada, Myanmar, Burkina Faso, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Venezuela, Somali ve Afganistan’ın “mali olarak yeterince desteklenmemiş” krizler arasında yer aldığı kaydedildi.

Açıklamada, söz konusu fon eksikliğinin milyonlarca kişiyi etkilediğinin altı çizilirken, donörlere katkılarını artırma çağrısı yapıldı.